Ölüm Bile
Ölüm bile geç kaldıktan sonra Bütün ilkleri sona bırakmanın belki de tam zamanı Ben her şey bir ırmaktır sanırdım Bunun […]
Ölüm bile geç kaldıktan sonra Bütün ilkleri sona bırakmanın belki de tam zamanı Ben her şey bir ırmaktır sanırdım Bunun […]
Kovulduğum bütün kapılara geri dönüyorum Yurdum için, alnımda yaralarla Ellerinde taşlarla herkes beni Benimse aklım yitip giden dostlarda Onca insan […]
Yalnızlık, yalnızlık Bari sen elimden tut Geceyarısı aynalarda Suçlu ve ezik Gözlerim kan çanağı Cinnete dönüşen bir dinginlik Duruyorum karşında […]
Buz üstüne yazmak isterdim Bütün bu şiirleri Üç beş gün öyle kalır Sonra eriyip giderdi Kaybolursa da ne çıkar Yazılmış […]
Gökyüzüne asılı kalmış bir yankı Arıyor kendisini bırakan ağzı Yeniden, yeniden sesini bulmak için İki köşeli yalnızlığın bir ucunda sen, […]
Çiçekçi bana bir gül ver sevgilime değil bir ölü için Çiçekçi bana bir gül ver İçine gözyaşlarımı sığdırabileyim. Yakasına böyle […]
Cadılar bana bir parça ekmek verdi Ormanda kaybolmayayım diye ardıma serptim Hepsini de kötü kuşlar yedi Üç gün üç gece […]
Yağmur, ağıt yak ardımdan Karanlık sokaklar boyunca Ben yurdumun özoğluyum Kimseler yanmıyor bana Yaprak yaprak içimde yalnızlık Onun dalları dünyadır […]
Hiçlik’te bulaşalım sevgilim, oturup konuşalım Dört yanımız dizboyu insan Yağmurdan bile usanalım Yağmurla sevişirken Bende inanmaların çağı geçti Sende sanki […]
Seninle aynı lojmanda, bana bir ev verseler İstifa ederdim şerefsizim, gerçeklerimden Sabah geç, akşam erken Giderim, gelirim Haberim bile olmazdı […]
Oturuyorum günlerdir bir gökçekiminde Sokaklara çıksam uçarı ruhum radarlara yakalanacak Öbürü gidip okul-aile birliklerine yazılacak Yüzümün sağ yanını katlayıp sol […]
Yağmur eritti elimi, yüzümü Bu dünyada bir yürek kaldım Acılar burdu düşlerimi Kanıksanır oldu ölüm denen şey Şaşırdım, ürktüm, ağladım. […]
Bu şiirleri toprağa gömeceğim Sözcükleri tohum olacak Çiçekler fışkıracak topraktan Sevgilerin dal olacak baba Uzanacaksın uzaktaki bir ışığı yakalamak için […]
Yüzü gitgide suya dönüşen kadınım Bir iğne, bir iplik kaldık şu dünyada Ancak birbirleriyle bütünlenebilen.. Düşün ki, senin bütün adlarını […]
Senin düşlerin baba, bende Bir ad buluyor kendine Birbiri ardına ekleniyor sözcükler Nemli duvarlarında kentin Deniz köpüğü ve tuzdan dilleriyle.. […]
Pencereme dolanma ayışığı Rüzgarın soluğuyla titreye titreye Ağaçların hatırını sor – Yoksul ve kimsesizdirler Denizlerin dibinde oynaşıp duran Balıkların sırtlarını […]
Gökyüzünde akan tek kişilik bir uçak gibi Devletin hava sahasını daraltan Böylece geçtim ölümlerden, altyazılı bir şiirde Kötü bir çeviriyle […]
Akdeniz kazan, yüreğim kepçe dönüp, dolaşıp durdum turuncu sokaklar boyunca. Elimde bir mavi çiçek kaldı. Ben soldum, o solmadı..
Kuytu, karanlık bir yolda yürürken ben, cırcır böceği tekdüze bir şarkı tutturuyor. Salyangoz kırların serserisi evi sırtında bir yerlere gidiyor. […]
Yalınlık benimle kal, mavi göğümün Enginliğinde uçan kuşların kanatlarına Şiirler yazayım diye, onlar götürsün Sevincini sözcüklerimin uzak ülkelere… Yalınlık benimle […]
Ay bu gece ne büyük, ne büyük anne Deniz gümüş gümüş, ağaçlar sereserpe Uyudum uyandım, sağıma soluma döndüm Bir balık […]
Sana artık Ahmet Erhan diyorlar Yalnızlık, ölümün üvey kardeşi Eve hep geç saatlerde gelen babaların ayak izlerinden yükselen buğu Bir […]
Hayır hayır hayır hayır Gökyüzünde bir çapak gibi duruyorken güneş Evlerde oturmak bana göre değil Elimde pergeller, gönyeler, iletkiler Bir […]
Her bardağı taşıran bir son damla vardır Toprak gelince ölümle, meyhanelerde bir koltuk daha azalır Damlaya damlaya gider Ahmet Erhan, […]
1 Octavio Paz ölmüş Tarihsiz bir gazetede okudum. Yalnızlığın labirenti…Benim şu an içinde yaşadığım evin bir çeşit tanımlaması bu. Bazen […]
Bedenini bir dünya haritasi gibi dizlerime Serip de, yollar aradım yürümek için İçime çekmek için hava, koklamak için çiçek Ve […]
Ağır aksak adımlarla yürüyen gece Bana bir şeyleri anımsatıyor Boynu uykudan arasıra düşerek Pencerenin kanatlarına yaslanmış bir anne Kuytu, karanlık […]
Ben yenildim, öyleyken de saçlarım uzarmış ..anladım Hayatım ve tırnaklarım Bir cenin umuduna aldandım Yalnızım sapına kadar…ya erenler Hüznümün alnımda […]
Adını büyük harflerle başlattığım Hayat Gitgide dayanılmaz oluyor Buzdolabında çocuk ölüleri Sokak korkusu, anason yalazı – Beni niye kimseler sevmiyor? […]
Ne çabuk unuttum Dağları ırmaklarla ördüğüm geceyi Ne çabuk unuttum Nankör ve asi İpsiz sapsız bir çocuk muydum Kanımı dellendiren […]
Mutluluğum 39 derece ateşle yatar Dünyanın 42 derece enlem 26 derece boylamında Öğretirler Edremit’le Van arası kaç saat tutar Kanadı […]
Yurdum gibi yaralıyım Ne eksik, ne fazla Derin bir uçurumum Bütün haritalarda Geceleri çığlıklar Giriyor düşlerime Dirlik nedir bilmedim Yalan […]
Yağmurdan kaçarken taşa tutuldum Dönüp bakamadım bile Şimdi kendi içine yağan bir bulutum Kağıtlar yeşeriyor toprak yerine Saçlarımı uzattım, aynayı […]
1 Buyrun, ben Ahmet Erhan Bir kilo beşyüz gram gelmiş tartıda, doğduğu zaman Dört ablanın ardından horoz çükü kadar bir […]
Yağmurlar da diner moruk Gökyüzüne bakmayıveririz bir gün Zaten üç damla suyun bir avuç toprakla çarpımından doğdum ben Bunun için […]
Ben her fırtınaya bir kanat verdim Yollara düşemediğim bundandır şimdi Nicedir silindi defterimden Özgürlük diye bir sözcük, üç heceli Her […]
Acım, beni bir gün boğabilir Kalırsa bir çığlık benden kardeşler Koruyun, saklayın onu ne olur. Her insanın kendince bir tarihi […]
Seni, gülüşü gül olup da açan kız Uzandığım her kapıdan yüzümü saran esinti Seni, yürüyüşü yağmur, kokusu nergis Seni turuncu […]
– Tarık Savran’a- Gökyüzü dondu, günler seçilmiyor Yağmur değil, kar değil, yapışık bir sıvı Akıyor pencereme doğru Gökyüzü dondu, kimseler […]
Şiirlerimden 45 derece uzağım şu anda Görevli memura hakaretten yargılanmam zor Adam, kabuğuma birkaç düzaçı çiz Bütün boş şişeler üstüme […]
Göçebe yürek Kampana çaldı Pılını pırtını toparlayacak sanki ne vardı Bir kör bir topal Ömrün Kısalıp uzayan iki çizgi arasında […]
Boğuk boğuk bir siren sesi Güz yağmurlarının geri çekildiği aklımda Aklımda geceler boyu Çınlayan yalnızlık Cam kırıkları yağan kar üstüne […]
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya… Soluk soluğa, demirden bir […]
Nereye gitsem, Hangi boylama sığınsam Bir kentin kenar mahalleleri gözlerin Ne kadar bulvarlara yerleştirsem de anılarımı.. Sensin, kendinden öte bir […]
Odamın ışığı yanıyor bütün gece Ellerimi dizlerime koyup, ikibüklüm bir olağandışılık arayarak Gördüğüm, duyduğum her şeyde Öylece oturuyorum: Güneş parmaklarını […]
Baba bana yürüdüğün O yolları göster Baba bana dünyanın Yüreğine inen geçidi Baba durursam azarla Tökezlersem kaldır beni Toprağa süre […]
Leyli okudum ölümün okulunu Beştaş oynayarak yıllarla Yüzümde mecburi hizmet solgunluğu Uçkuru düşük bir acının ayazında Leyli okudum… aklım karışık, […]
Kiraz mevsiminde rakı içmedim Yatmadım olmadık kuytuluklarda Serumlarla doldur boşalt yaparken bedenim Bekledim sessizce gönlümün ücralarında Dünyaya yine de bir […]
Gökyüzü maviliğinden soyunuyor Gitsem kime, kalsam kimde, nereye kadar? Sılasızım işte, gurbetim de yok Adres defterime adlar değil Yalnızlıklar yazılıyor. […]
Evlerde, güneşin kapadığı evlerde Bir çocuğun güzel günler düşündüğü Molotof kokteyl yaptığı Bir ölçü cin, votka, nane likörü, soda Ve […]