Uyandım, dağlarda duman Ovada sabahın tütsüsü Deniz ürperiyor uzaktan Koynunda güneşin gülü Kanat kanat dağılsam Unutmam kendi göğümü Gelirsin bana […]

Seni, gülüşü gül olup da açan kız Uzandığım her kapıda yüzümü saran esinti Seni yürüyüşü yağmur, kokusu nergis Seni, turuncu […]

Gökteki bulutlar yüreğime yağıyor Bende iki dünya çarpışıyor artık Biri umutlu, devingen, gözüpekçe yaşıyor Öbürü masallarda sarhoş ve ezik. Toprağı […]

Bedeninin her noktasından söz alıyorum Öpmek için uğurlarken seni ayrılığa Boğazımdaki taş güle dönüşüyor Öyle görünüyor, dudaklarımın ucunda Beni böyle […]

Uyan kalbim Ayrılık zamanı geldi Tokatlıyor rüzgar Sarsak bedenimi Geceler mi uzun Ben mi yoksulum Ekmek şarap ve şiirle Geçiyor […]

Yağmurda ölürüm, su çeker bedenim Bir yeraltı ırmağı olur gömülünce Ben bu dünyada bir tek hayat’ı sevdim Karşılıksız aşkların lümpenliğince […]

Çözemediğim bir şeyler var hayatımda Sualtı gibi derinlerde sessizce bekleyen Dirensem, daha ne kadar direnebilirim artık Nereye kadar gidebilirim, gitsem? […]

Zamanı oy, sesini sakla… unutulmasın Tarih düşür her yazdığının altına Aynaya bak, yüzünü göm… unutulmasın Bir gün küllerin savrulur nasılsa […]

Cunda’da bir yaz masalında Kendimi rakıyla aldattım Geceden rüzgarı çekip aldım Yenildiğim bütün masallarda Üşüdüm çevreme gülücükler saçtım Bir yalnızlık […]

Yüreğimi bir kalkan bilip sokaklara çıktım Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum Sıkıldım, dertlendim, sevgilimle buluştum Bu gün de ölmedim anne. Kapalıydı […]