Türk şiiri

Türk şiir sitesi


Kaç Kişiyiz Kendimizde

Pavese, Malcolm Lowry. İkizlerim. Gece de sonsuz değil, kötülük de. Ben de denedim. Lav fokurdarken, gidip geldim delilikleri. Bin vampir […]

Gölgeleri Kullanmak

İşte bir ses geçiyor sıkıntıdan baksam pencerede yağmur da var, hani saçlarını ya da göğsünü çok ince bir hüzünle bezeyen. […]

Sığınak

Kaçıp sana saklanıyorum akşam oldu mu Sana dokununca mı denizleniyor masa Senin avcıların mı çok hayvanları kovalayan Sıkıntımın ormanında? Üç […]

Ulukışla’da Saat Beş

Saat beş. Yoğurt vuruyor analar, akşam kaçak tütün gibi koyu, yumuşak, alev almış göçebe bir kurt sesi kalaysız bakraca, buzlayan […]

Eski Bakır

Bir çığlığın içinde yakalıyorum seni Kaç kez İstanbulsu, Parıldayan, ısıtan, yakan bir alev gibi. Üstünde uzun, pis, yalnız sokakların yağmuru.. […]

Beşir Fuat

– Enis Batur’a- Gün doldu: Kendime bir aksisedayım Ürktüm hep hayalâttan. Aklım bana açıkla: Yırtılan zaman mı gülün yaprağı mı? […]

Bengi İz

Bir kahkahayla silkindim dalıp gittiğim mektuptan; yaşam hep böyle uyarır bizi, katıksız neşeye dönüşür altuni bir sesle en derin kederler; […]

Anneler Günüymüş

Pancurları dövdü tüm gece yağmur, şafakla açtım: dupduruydu gök. Çektim içime güllerin kokusunu, çoktan kesilmişti karşı koruluk yine de bekledim […]

Beş Kuruşa Aşk Şarkıları

Bir yalnızlık büyütürdüm saksıda kalandı çok eski günlerden bir bana yetsin, hıncımı arttırsın aşkımı pekiştirsin diye sevince. Günüydü, gelip durdu […]

Bütün Erkekler Ölür

Çünkü gök sıkıntıyla ağar rüzgar buruşur, bir yaprak düşer ve kaçıyordur solgun mavilikte maviler ve al geyikler. İşte altın ve […]

İlhami Çiçek

Ey kalp! gece olsun, vehmi ve cinneti emziren – Avcundadır çocuğun ve delinin, Allahın eli- layemut gece – Gezginin saatidir […]

Ten Orda Yırtılır

Karlı dağı tarttım ve söğütlerin gölgelediği dereyi. Eşittiler yeşim taşının oluştuğu ve bebeğin memeden kesildiği vakitlerde. Göreli nicelikler ama kim […]

Bir Portre İçin Taslak

Gece bir geyik bahçesidir bazan ürkek, korkulu, nefes nefese, çünki hep birileri gelecektir hep birilerine gidecektir düşlerin ve şarapların üstüne. […]

Kadınlar Çıkmazı

Yarım bir aşk, yarım bir dudaksın sıkıntılı ikindi yağmurlarında her yeni erkekten sonra daha erkeksin tuzlu inciler dolu kuş uçmaz […]

Acı

Usandım taş basması günler yaşamaktan yalnızlığımı büyütüyorum korkunç yani bağırmak sana sulardan. Her gün yeniden ölmek elinden karanlık adamların yalanla, […]

Kuş Mitingi

Sonbahardan sonra ağaçlar Hep duman açar Ankara’da Saksılarda yeşil bir yalnızlık Uzayıp gider ev tutsaklığında Kış boyu rüzgârsız ve çiçeksiz […]

Envanter

Çok az şey saklamışım yaşamımda; ne bir fotoğraf var ilk aşklardan ne bir mektup, dostlardan beş on tane; şunları yazmış […]

Gérard De Nerval

Siyahın gezginiyim: Her gün daha derine Yanar akşamla caddede vebalı lambalar, Bezgin, sıkıntıyla bakar herkes benzerine; Redingotlarıyla mumya gibi otururlar […]

Anı

Yazdı gözlerimi yumduğumda, öğle sonrası; dayımdı dutu silkeleyen, çarşafın dört ucunda Dört kadın; herhalde komşu kızları; dedem de su çekiyordu […]

Sırada

Uzat saçlarını gecenin balkonundan isteğimin çok tüylü suyuna. Bir orman gecesinde bir kar gündüzünde, gördüm nasıl süzüldüğünü yırtıcı ölüm kuşlarının. […]

Aşı

Bir balıkçının yüzü vapurdan inince gözümü alıyor öğle güneşi gibi, dokunup geçse bir serseri kuş ikindi vaktince incelmiş hüznüne anlatacak […]

Madenci Lambası

Çalışma masamın üstünde günlerdir: Eski bir madenci lâmbası. Yerdeydi nerdeyse üç yıldır. Neden göz önüne getirdim bu tuhaf gereci? Bir […]

Sözün Yurtluğu

“Ne yazıyorsun?” diye soruyor geçen günkü çocuk: usulca açmış bir haşhaş çiçeği çitin yanında. Öğle sonunun dinginliğinde yankılanıyor soru. Yaşam […]

Geç Saat

Yorgundu. Düş görürken -ölmüş müydü ölüyor muydu? fidana dokunduğu an açıvermişti gonca – elinden düştü kitap kalem de şuydu altını […]

Balkon

Yağmur çiseliyor! Akıp gitsin üstümdeki küf! Yakam bağrım fora. Üç duble votkanın beklentisindeyim; dört şiddetinde bir deprem! ‘Mal ve can […]

Öğrenim

Hocan Bedri Rahmi -renkli güneşler bir iki kalın sözlük nakışlı veremler ve doğurgan aşklar yerdi bir oturuşta- çok kalabalık bir […]

Tuhaf Duygu

Dolaşıyorum ne zamandır kalbimde bir gül kesiği; ıslak bir tülbent koy göğsüme emsin büyüyen o siyah lekeyi; çoktan döndüm gittiğim […]

İnsanın Gurbetleri İçinde

Gecesel bir yer altı sesiydi kehanet fısıldaşmasındaydı kökler, kemikler; açıkta lüfercilerin parıldayan lüks’leri. Av vakti, o tedirgin kaşılıklı bekleyiş; gövdemdi […]

Yapı

Beş metre ötemdeki yapıya bakıyorum; Kaç TNT’lik imgelemi vardı acaba şirket mimarlarının, Berhava edildi kokular, renkler. Koruluğun kaçışan hayalleri. Yüzlerce […]

Bir Günün Sonunda Arzu

Ne çok iz bedenimde senden: İki siyah haşhaş açtı düşlerinle ısırdığın omuzlarımda; göğsümdeki bu onmayan yara gözyaşının damladığı günden kalma; […]