Kahverengi bir salon, cila ve meyva kokan, Kurulmuş koca iskemleye tıkınıyordum, Bir Belçika yemeği, buyursun canı çeken, Yeter ki karnım […]

Yıldızların vurduğu durgun, karanlık suda Beyaz Ofelya, büyük, beyaz bir zambak gibi, Gelin esvapları içinde dalgalanmada. Uzak ormanda yerlilerin gürültüleri. […]

Yemyeşil bir çukur, burda bir ırmak çağlar Gümüş paçavraları atlara çılgınca takan Burda güneş mağrur dağın tepesinden parlar Küçük bir […]

Sevdalar çağı dönsün, Dönsün geri gelsin Ah nasıl dayandım nasıl da Unutamam artık dünyada, Nice korkular kaygılardı Uçup gitti göklere. […]

Ölü sularından iniyordum nehirlerin Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış; Cırlak kızılderililer, nişan almak için Hepsini soyup alaca direklere çakmış. Bana ne […]

Mavi yaz akşamları, patikalarda, dalgın, Gideceğim sürtüne sürtüne buğdaylara. Ayaklarımda ıslaklığı küçük otların Yıkasın, bırakacağım başımı rüzgara. Ne bir şey […]

Aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi. Bir akşamdı dizimi oturttum Güzelliği-Terslik edecek […]

Çengi midir, nedir?.. İlk mavisinde sabahın Düşer mi ölü çiçekler gibi darmadağın… Duruyor önünde, ışığa gömülmüş kentin Soluduğu aydınlık, görkemli […]

Yazın mavi akşamlarıyla ineceğim patikalara buğdaylarla bezeli ufak otları çiğneyerek: ayaklarımda o tazelik, aklım bir karış havada bırak yıkasın çıplak […]

Bir tavşan durdu da yoncalarla kıpır kıpır çıngırak çiçekleri arasında, örümcek ağları içinde doğru dua etti gökkuşağına. Kayıplara mı karışacaktı! […]