Pia
Ne olur kim olduğunu bilsem pia’nın ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka […]
Ne olur kim olduğunu bilsem pia’nın ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka […]
Salı sabaha karşı telefonla sıçradım ay batıyor / aynalarda giyotin aydınlığı gecenin bu saatinde beni kim arayabilir dizimi uyku sersemi […]
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım Bu gece dağ başları kadar yalnızım Çiçekler […]
– sirkeci garpalas 32- elektrik çiçekleri açıldı mı sayaç dönüyor ben de dönüyorum sirkeci garpalas 32 birisi neuilly’den iki uçak […]
Tanrının sokaklarda yalnız dolaştığı zaman Adına kör karanlık diyorlar Güneş de üç-buçuk aylık piçini düşürecek bulvarlara Hıncımdam Makon’da bir Çinli’ye […]
Söyleşir evvelce biz bu tenhalarda ziyade gülüşürdük pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının ne meseller söylenirdi mercan koz nargileler zamanlar […]
2. rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan onu çok arıyorum onu çok arıyorum heryerinde vücudumun ağır […]
Kanatları parça parça bu ağustos geceleri Yıldızlar kaynarken Şangır şungur ayaklarımın dibine dökülen Sen Eğer yine İstanbul’san Yine kan kopuklu […]
Yolumdan çekil yavrum bağlasalar duramam demir asa demir çarık dedim neyleyim! yolculuk dedim ağaçlara tünedi yine akşam kargalarla bir rüzgar […]
Alnında satır gibi indirmiş kaşlarını ağzı yüzü kan revan içindedir içinde birşeye baktığı belli kimbilir nedir belki tortulu kalın bir […]