Kara sarı yüzünü Gömer durur anasının memesine / kurumuş Hayat soluk alıp verir / belli belirsiz Çatlak dudaklarında soluk resimler […]

Yüzlerinizde izliyorum yaşamın yansımasını Acısı susulmuş rengi içe atılmış Yüzleriniz aynasıdır yüreğinizin Yanmış kavrulmuş yüzleriniz … Kiminiz gün görmüş hep […]

Orda duruyor orda Uzatsam ellerimi Sarınmış sarılara Bal peteği saydamı Orda bir erimlik yer Billurdan bebek teni Ben ne ceylanlar […]

Tam güle uyanıyordum Kent büyüdü Sen sabahı soluyordun dünya güzeli Taş kapılardan geçtik serin avlulardan Yaprak örttü gülüşünü ay dürüldü […]

Kara Kara/nlık Çözülüyor tel tel İpek bir şalın dalgalarında Parlayıp sönen yıldızlar Yansıyor laciverde Kara Kara/nlık Bir keman akıyor ırmakta […]

Seher yeli Söyle senin bülbüle Bıraksın artık ağlamayı Geceyi yırtıyor nerdeyse şafak Eli kulağında domurların Bahardır Nah işte Tohumu saklayan […]

Karanlıktan korkan çocuk Boğulmuş çığlıklara koşuyor Boş tenekeler takılıyor ayaklarıma Soluğumu tıkıyor sokaklardan akan çiğfe Bir papatya beyazı çiğneniyor Kirli […]

Kayık yüzdürüyor çocuklar Çamur gölünde Kâğıttan kayıklar Mutluluk rüzgârlarını doldurup Yelken açıyorlar özgürlüğe Islanıncaya dek Kısacık bir suskunluk Islaklığın peşi […]

Suların uzak denizlere vardığı yerde Uçsuz zamanlar çiçeği Lanetli zakkum Sağıyor yitirilmiş maviyi ıtırlardan Yüzüm bulutlara boyanıyor Ey çocuk aklım […]

Dallarına türküler sinmiş meşe Döktü yapraklarını döktü hüzünle Ses oldu karıştı toprağa Ses oldu tohum oldu umut oldu Evvel bahar […]

Sevdalar yoğurduk ellerimizle Kavgalara uyandık Daha çocuktuk Bencil ve acımasızdı dünya Ak lalelerin ışığı soldu Yıkıldı çalındı kirlendi Acı ve […]

Haydi tut ellerimi sıcacık yürüyelim Bulanık bir sonbaharı saçlarına sindirerek Eski coşkular yoldaşı çınar gölgelerine Bastırılmış tutkuların deprem kuşaklarına Hırslı […]

Rüzgârın rengi hazan Yalnızlığa değiyor Bıçak kesilmiş ufuk Kavrulmuş un kokuyor Çocuk gözümde ölüm Suya düşmüş yaralı kuş Düşe değiyor […]

Seherdir Sokaklarda kendine şaşan tek tük ayak sesleri Kimi kez tarlalar sürer gibi Dalıp gider çizgisine cıgara dumanının Bir vapur […]

Dağların şarkısını söylüyorum Günlerden sabah Ülkelerden yalnızlık Elimde acemi bir karanfil Sıcak özlemlere bastırıyorum Ölümün ikindisine uçuşan güvercinler Tutuşturuyor çobançiçeği […]

Duman sarmış dereleri Geceye direnir bülbül Alnında dağ otlarının kokusu Dudağı bağ bozumu Dili bal Tül tül olmuş bulutların ardında […]

Sis susuyor Dallarına şeytan uçurtması takılan ağaç Örtüyor sisin sessizliğini Hüzünlerle ıslanan uzun bir es Sürüklenen bir kuş ölüsü kaldırımda […]

Günün soluğu balkon Engin mavi çiçekler Sararmış göğün yüzü Kırlangıçlar tavafta Son bulutlar da aktı Soğudu işte güneş Boşluğa düştü […]

Gün olur Ölür içindeki kıvılcım Duyarsın yitişin sızısını Kimliksiz bir kız ikiz doğurur Dil yalnızlığı yoğurur Biçimde Kim bilir kim […]

Teninde doğum fırtınaları Gölgesi durgun suda uyuyor ulu çınar Uzak umutlar süzülüyor usundan Prizmasından tarih geçiyor Gün güle değiyor hüznünün […]

Sen zehir yeşili bir resimsin Kararmış çam ormanlarından Eski izniklere sıçramış acı Ellerinde pürüzsüz beykoz izleri Sen serin bir çizgisin […]

Uyuyorsun uyuyor su Ten sesinle ağarıyor sesim Dal dala yaprak yaprağa değiyor Ürperiyor nefesim incecik nefesinle Diken gülü gül dikeni […]

Gidenler gecikmiş günleri götürdüler Birlikte ne kadar yalnız olduklarını Gözleri yanılsamalarla bağlı gelip Görmediklerini göstermeye gittiler Kazılardan sevdalar çıkıyor Kız […]

Gün mü uyanıyor Gül mü Yaprağında çiğ tanesi Kokla/sam Süt mü sızmış balam Gül memelerden Bir bebek gülüverse Okşasam Seher […]

Her şeyin bir rengi vardır bilirsiniz Özgürlüğün rengini bilir misiniz ya umudun Korkuya boyanmasın yüzünüz Bulaşmasın yılgınlığın karası üstünüze Sevincin […]

Karanlık sıvışıyor Korkunun denizleri saydam değil Uyanıyor düşlerinden ırmaklar Suda hüzünlü bir yaprak Okşuyor saçlarını duygusallığın Bir çiçeğin maviliği Doyuruyor […]

Sarı sarmış başına Oyaları belirsiz Karanlığa bulanan yüzünde izi Acılar ırmağında çimmiş hasreti Bir gözü yalnızlık bir gözü umut Güneşe […]

Avare ağaçlar ülkesinde Sağır duyarlıklar ırgalanıyor /Sağır duyarlıklar avare ağaçlar ülkesinde/ İhtiyar bir güneş yıkanıyor kendi aydınlığında /Yıkanıyor yar/ Gizli […]

Yatıyor boylu boyunca Ne yanıyor ateşler içinde başı Ne buz kesiyor ayakları Yürümüyor damarlarında kanı Canı yanmıyor Uyanmıyor – ne […]

Kalabalık kıpırtılar içinde Gizli saklı karanlıklar içinde Koparılmış bir gül yaprağı gibi Yüreciği titremeler içinde Sonsuzluğun sınırında duruyor Çiçekler takınmış […]

Gölgelenir Işıklı gözlüklerin Solgun yıldızlar taşır Gagalarında tutsak kuşlar Ham ervah Bir sarhoş çığlığı gibi Boşlukta sallanır mısraların Kaçırma gövdeni […]

Perdeyi açıverince Üryan bir sabah takılıyor dallara Gümrah gözlerinde çiçekleniyor şafak Mahmur saçları çözülüyor gecenin Çığ düşmüş yapraklara yazılı Rahvan […]

Ak libasına sarınmış lacivert akşam Sönmüş yangın ıssızlığında karşı kıyı Işıltıyla bakıyor tambur rengindeki cam Dingin gülüşünün derinliğinde Durmadan akıyor […]

Usulca okşuyor sesi sabahı Güne ulanan bebek uykusu İğdiş sevinçlere hazırlanıyor Usulca geriniyor düş günlerine Eşkiya doğası çiziyor sınırları Sağıyor […]

Öyle uzak ki susuşun Isıtmıyor saydam sokakların cumbalarından sarkan Acılı sonbaharı Hangi boşluğu dolduruyor çığlık çığlığa Bir karabasan uçurumunda yüzünün […]

Sevgiden sellerin sesidir senden gelen Dağ delen susuşumu duysan tanıyacaksın Seni kavgaların içi gibi sıcak buldumsa Saf dışında kalmak nedir […]

Hüznün kızıl yaprakları düştü zamana Aktı canlar yangınlardan o kızıllığa Karardı coşkular söndü umutlar Döndü ağır ağır umutsuzluğa Sesler koparıp […]

–Cemal Süreya için- Yine avlusundayız Güvercin göklerinin Mor ayazlar avlusu Günlerden pazartesi Mahmur sevda yorgunu Çıkmıyor sabahlara Ey cinayet vurgunu […]

Tirse gözlü bir çingene elleri nergis Kuş evleri dar geliyor güvercinlere Yüzünde bıçak yarası dişinde yaldız Çillerini satıyor çocuk elleri […]

Sesimde yalnızlığın tınısı Gözlerim yanıyor uykusuzluktan Suda yağı bitmiş kandil ışığı Uzakta ağlayan çocuk sesleri Dağları deniyorum İsyanın ve hüznün […]

Seni bir orman ışığı gibi hatırlıyorum Gölgeli serin kucağına düşüyor yapraklarım Seni dalların karanlığından süzüyorum Irmağın sarmalına direnen kırık bebek […]

Bahardır damıtılan Umudun imbiğinden Üveyikler biliyor Dağların eteğinde Gelin gülüşü gibi Ellerin apak Ne kadar yakışıyor Bir bebek sevincine Suyun […]

Sabahlara yalnızlık gibi çıkıyor Yorgun iklimlerin sürgün alacası Pus sabaha bulanıyor sabah gerinen güle Kurumuş düş yapışkanlığı da cabası Neden […]

Ürperen denize kavuşan akşam Ne çok yalnız adam çiziyor ufka Ne çok yalnız adam ne çok kadın ne Yitmiş umutlar […]

Savrulan saçların gibi savurur Uzak iklimlere sesin sesimi Güneşe koşan yağız çocuklar Dilleri yüzyılları soluklar Neler der toynakları incecik Akıtması […]