Kavruk
Öyle uzak ki susuşun
Isıtmıyor saydam sokakların cumbalarından sarkan
Acılı sonbaharı
Hangi boşluğu dolduruyor çığlık çığlığa
Bir karabasan uçurumunda yüzünün duru giziyle çizilen hüzün
Bastırılmış korkuların alanları doldurduğu
Uzun sürmüş karanlıklarda çoğalan
Çocuksu gözlerdeki ışık
Yalnızlığın saçlarından derin kuyulara
Göz yaşları gibi dolan umutsuzluk
Ve kavruk bir gül çoğalıyor