Ormanın kuytusunda vurulan geyik Hayvanlar acınla suskun Dallar yasınla eğik Boynuzlarında çizgilerinde gözlerinde Avcının söndüremediği iyilik

Köylü kadınlar Fistanları güllü kadınlar Topraktan doğup da toprağı yoğurandıur onlar Veresiye canlarını doğurandır onlar Köylü kadınlar Fistanları güllü kadınlar […]

– Rahşan’a- Akşam kapı eşiğinde bir terli giysi gibi Soyunmak vardı derdinden evrenin Bir entari serinliğini giyinmek Kendi derdini tespih […]

Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu Yaşını sordum bir giz gibi güldü Kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz Yüzüne baktım […]

Promete şimdi kentte Kayalara bağlı değil Beton duvarlarla çevrilidir Kartalların giremiyeceği bir semtte Kendi kendini kemirir

– halk ozanı Levnî’ye özen- Boşluğa bulut buluta yağmur Yağmura toprak ne güzel uymuş Gündüze güneş güneşe tarla Tarlaya başak […]

Öldürenle katiliz çalanla hırsız Tümümüz sanığız tümümüz savcı Tümümüz suçlu tümümüz yargıç Kimi aklar kimi suçlarız Kimi bağışlar kimi asarız […]

Sevdiklerimin başında bir bilmediğim Görmediğim özlemediğim özlediklerimin başında Yurdum olmadan sıladayım Kimsem ölmeden yasta Yollarda gözlediğim ne Mektuplarda beklediğim ne […]

Birşeyler olacak yarın Duruşundan belli Kırdaki atların Bulutların koşuşundan belli Kazışından köstebeklerin toprağı Karıncaların telâşından belli Birşeyler olacak yarın Belki […]

Elbette senden güzel olacaktı Çizdiğin resim Yaptığın heykel Senden büyük olacaktı Senden yakışıklı Elbette senden doğru söyliyecekti Yazdığın şiir Elbette […]

Takalar geçiyor allı yeşilli Takalar geçiyor dümenleri lâzlı Takalar geçiyor en nazlı Yelkenlilerden de güzel Güvenli sularda işsiz dönenen Gezi […]

Dur yolcu bura sınır Yabandır yasaktır ötesi Çiçeklerden seçemezsin Kokuları renkleri bir bir Kuşdan pasaport sorulmaz Gümrüksüz geçer yüküyle karınca […]

Ne ben sorayım seni Ne sen beni sor Soyunmuş seslerimiz tenden Boşlukta bir aşk örüyor Ses olmuş duygular Yaklaşır dalga […]

Sıla derdine düşünce anlarsın Yunanlıyla kardeş olduğunu Bir rum şarkısı duyunca gör Gurbet elde istanbul çocuğunu Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz […]

Mağaranın duvarına Hayvanları taştan oydum Kükrediler karanlıkta Türkülerle karşı koydum Karanlıktı mağara Işığı taştan oydum Üşüyordum Bir de güneş koydum […]