Ömrümde Sükut
Çıngıraksız, rehbersiz deve kervanı nasıl İpekli mallarını kimseye göstermeden Sonu gelmez kumlara uzanırsa muttasıl Ömrüm öyle esrarlı geçecek ses vermeden […]
Çıngıraksız, rehbersiz deve kervanı nasıl İpekli mallarını kimseye göstermeden Sonu gelmez kumlara uzanırsa muttasıl Ömrüm öyle esrarlı geçecek ses vermeden […]
Sen her gün başka bir güzel olsan Ben her gün başka bir âşık Her göz göze gelişimizde Yıldırımla vurulmuş gibi […]
Kulak ver ki havasında bahçemizin, Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden Bir türkü söylenmede kendiliğinden; Nasıl dinlersen öyle, sen veya hazin. Kulak […]
Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin; Yitirmişsin neyin varsa birer birer. Bir sağlık, bir sevinç, bir umut… Onlar da neredeyse gitti gider. Dost […]
Adem’le Havva’dan geldiğim doğru; Vuruldum bir kere elma dalına Hala aklımda o Tufan yağmuru; Şükür çıktığıma Nuh’un salına. Ölmek varsa […]
Değil, işlerimiz yolunda değil; Kaybettik eski düzen havasını. Dağda çoban, denizde kaptan dahil, Şaşıran şaşırana pusulasını… Daha sürer mi dersin […]
Sen de her şey gibi, yakınımda iken, Sen de oluyorsun gözlerimde diken. Git, git benden uzak, uzak bir yere git; […]
İlk günden alıştığımız emektar dünya, Anne yüzünde dost yüzünde evlat yüzünde. Her sabah yeniden başlayan şeye doymadık, Düşümüz gerçeğimiz ne […]
Öldük, ölümden bir şeyler umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü Nasıl hatırlamasın o türküyü, Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü, […]
Neden öyle sessiz duruyorsun öyle? Şarkın mı tükendi dersin, biten günle, Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber? Çığlıklar, içinde can […]