Eski Saadetinle
Mazim! Ah, o bir daha bulunmazbir hazine! Hırsız gibi dalardım altın gümüş içine. Dalardım! Fakat şimdi o servetten bana ne! […]
Mazim! Ah, o bir daha bulunmazbir hazine! Hırsız gibi dalardım altın gümüş içine. Dalardım! Fakat şimdi o servetten bana ne! […]
Nerde ne zaman bu hava çalınsa Hoş geldi geçmişteki güzel günler Nereye gidersen git günlük tasa Bırak biraz da şad […]
Madem ki vakit akşam Madem ne evim barkım Ne de bir tek aşinam Açılsın gizli sofram Gelsin kadehte rakım Dostum, […]
Affan dedeye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var ne de adım; Bilmiyorum kim olduğumu. Hiç bir şey […]
Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün Boş yere üzülmekte mana yok, anlıyorum Kadrini […]
Aynadaki aksim, gölgem, bir de ben. Var mıdır, yok mudur onlar sahiden? Aşina değiller çektiklerime; İçlerinden biri gelse yerime. Ben […]
Bir akşam ilk olarak ağladım, Bekar odamın penceresinde. Hani ev bark? Hani çoluk çocuk? Ne geçti elime bu hayatın Meyhanesinde, […]
Bu gölge yer pazar günü Bu şehir, bu tren sesi Gök bildiğim bu mavilik Yeşil dallardan süzülen Oturduğum rahat koltuk […]
Bir yanda Anadolu bir yanda Rumeli’dir. Hepsi bizden yolcusu olsun hancısı olsun Efkar ettiğimiz şey memleketin halidir Sanmam hemşehrim sanmam […]
Gün olur ki ne gökyüzü para eder, Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler. Gün olur ki ne kız, ne rakı, […]