Çöl
Ne zaman bir masa başına otursam sana birşeyler yazmak için çocukluğumda seyrettiğim cambazlar geliyor aklıma elimdeki kalem birden o sırık […]
Ne zaman bir masa başına otursam sana birşeyler yazmak için çocukluğumda seyrettiğim cambazlar geliyor aklıma elimdeki kalem birden o sırık […]
Tan yeri ağarırken ulaştı ulaşacağı menzile. Çocuklar evlerinde gözlerini oğuşturuyorlardı düşlerden arınmak için – doru bir kısrağın ardından koşmuşlardı az […]
Uzun, karanlık bir çığlığın da ardına düşebilir insan, Titrek, eğri büğrü bir yazının çağrısına da uyar. Bırakıp her şeyi döner […]
Yeniden bir su boyunca yürümek Elinden tutmak bir çocuğun usulca Birlikte solumak menekşeleri Dağlarda kayaları kıracak Birden dağlar iniyor sulara […]
O yanan yaz günleri, kamaşmış koca bir cam göz deniz ve hızla sararan bir karasevda: Güz.
Son yağmurlar da dindi dinecek, yazın habercisi kırlangıç saçakta senin o atlıkarınca gülümseyişinle.
Yıllar sonra odanın kapısını açınca senin yerine arkası dönük iki kadın görüyorum yaşları belirsiz biri kollarını balkonun korkuluğuna dayamış öbürü […]
Öyle seviyor ki susmayı, sözcükleri öyle seviyor ki, lambasız kalabilir geceleri, kışı uykusuz geçirebilir. Esrikliğin değişen yoğunluğu onun için her […]
Buradan Bu külrengi düzenden uzakta Fenikeli martılar olmalı Sevişen, Sevişmeyi düşünmeden.
Bu şehrin adları durmadan değiştirilen sokaklarında dolaşırken, eski bir şarkıyı çağrıştırır bazen aklına takılır olmadık adlar. Örneğin, Konstantin Nikoleyeviç Batyuşkov […]