Türk şiiri

Türk şiir sitesi


Çöl

Ne zaman bir masa başına otursam sana birşeyler yazmak için çocukluğumda seyrettiğim cambazlar geliyor aklıma elimdeki kalem birden o sırık […]

Dörtnala Sessizliğin İçinden

Tan yeri ağarırken ulaştı ulaşacağı menzile. Çocuklar evlerinde gözlerini oğuşturuyorlardı düşlerden arınmak için – doru bir kısrağın ardından koşmuşlardı az […]

Soluksoluğa

Uzun, karanlık bir çığlığın da ardına düşebilir insan, Titrek, eğri büğrü bir yazının çağrısına da uyar. Bırakıp her şeyi döner […]

Bukağı

Yeniden bir su boyunca yürümek Elinden tutmak bir çocuğun usulca Birlikte solumak menekşeleri Dağlarda kayaları kıracak Birden dağlar iniyor sulara […]

Bir Başka Pencereden

O yanan yaz günleri, kamaşmış koca bir cam göz deniz ve hızla sararan bir karasevda: Güz.

Sabah

Son yağmurlar da dindi dinecek, yazın habercisi kırlangıç saçakta senin o atlıkarınca gülümseyişinle.

Dönüş

Yıllar sonra odanın kapısını açınca senin yerine arkası dönük iki kadın görüyorum yaşları belirsiz biri kollarını balkonun korkuluğuna dayamış öbürü […]

Bölünmeyen Bir Sessizlik İçinde

Öyle seviyor ki susmayı, sözcükleri öyle seviyor ki, lambasız kalabilir geceleri, kışı uykusuz geçirebilir. Esrikliğin değişen yoğunluğu onun için her […]

Kuşlar Mıdır Onlar?

Buradan Bu külrengi düzenden uzakta Fenikeli martılar olmalı Sevişen, Sevişmeyi düşünmeden.

Sevda Yaratan

Bu şehrin adları durmadan değiştirilen sokaklarında dolaşırken, eski bir şarkıyı çağrıştırır bazen aklına takılır olmadık adlar. Örneğin, Konstantin Nikoleyeviç Batyuşkov […]

Kirli Bir Pencereden

Herifçioğlu Zaloğlu Rüstem’in gürzü gibi havale ediyor ilk soruyu üstüne, sen, diyor, Orhan Kemal’in cenazesine gitmişsin? Hafif yana çekilerek karşılıyorsun […]

Bilirim Deppoyları

Güz-geceye yönelmiş bir saati güzün Gözleri bulutlara takılı İskele nerdeyse uzaklaştı vapurdan Bir martı bakışların içinden süzülüp Bir başka martıya […]

Kuş Bakışı

O göçebe kuşları da merak ederdin sen, yılın hangi ayında geldiklerini, gelirken hangi enlemlerden geçtiklerini, yuvalarını nerelerde yaptıklarını… Turuncu, altın […]

Kayış Kasnak Volan

Yaka bağır açık oturuyorum arka bahçede. Yıllardır açmamıştım yakamı bağrımı. Sanki bu bahçeyi de çoktan unutmuşum, şurada teneke saksılarda fesleğen […]

Asker

Uykusuz geceler bunlar dağ başlarında, nöbette. Uzakta, çok uzakta, tek tük ışıklarını seçtiğin şehir sokaklarında kısık sesle şarkılar söylediğin.

Boğaz A Vuran Gölge

Ne kadar erken ayrılmış olsa da aramızdan, gölgesi hâlâ ak bir bulut, yansıyor durgun körfeze. Gavriko’nun meyhanesi şimdi Necati Abi’de- […]

Kış Bitti

“Vedalaşmaların ilmini yaptım ben,” Sürgünlerin uzmanlığını. Bir vapur nasıl kalkar bir limandan. Tren nasıl acı acı öter, öğrendim. Yıllarca mektuplarla […]

Wıttgensteın

İçimin içime sığmaması Canevimde çırpınan Küçücük bir kuş Olmasından mıdır aklın?

Burç

Belki çıkar yollardan biri de bu: gözlerine bakmak sessizce, bir kıyıda uzaktan yaklaşan bir gemiyi bekler gibi, elinden tutmak o […]

Sakın Geç Kalma Erken Gel

Usulca gir kapıdan, zile basma. Hiç telaşlanma, ben daha dönmemişsem. Yoldayımdır, nerdeyse yokuşun dibinde, Suların kararmasını bekliyorumdur, Tuğla harmanlarından gelen […]

Erzincan Erzincan

Cimin, cengice, hah – köylerde dolaştık bütün gün, Üzüm yedik bağlarda, buğulu, bir başka dilde konuştuk. Soluyan atlarımızla girdik geceye, […]

Nerede Bizi Seven Kızlar

Neyle boğuşur insan koşup yorulduktan sonra geçmiş zamanın ardından silik, karanlık anılarından başka yapayalnız kalmışsa o yalancı pehlivan? Temennalar, naralar, […]

Sıradan Bir Gün

Buraya, denizi gören bu dağın eteğine dilimde yarı unutulmuş şarkı sözleri, kulağımda su sesi, suların sesi, rüzgâra sarınıp geldim. Ağaran […]

Yalnız Uyku

Muazzez uykulu bir kadındı Uyudu kollarımda. Uyuma Muazzez, dedim dudaklarımla Dudakları uyandı. Aklımda kır çiçekleri kızlar Kızlar ağustosböcekleri. Yanımda Muazzez’in […]

Anladım Anlamını Anlamın

Kavak yelleriyle dönen değirmenlere saldıran evde kalmış uğursuz uzmanlarıyla ağlarını toplarken akademik ağalar kuramların kurumunu silerek bir şiirden demir alıp […]

Temmuz, Yıllar Sonra

Sıcak bir yaz günü, öğleden sonra, eflatun dağların dibinde, o sessiz arka bahçelerin birinde, gölgesinde eriğin, şeftalinin, kayısının fıskıyeyle oynuyor […]

Babam

Babam iki tek atınca oğlum hadi seni karpuzlara götüreyim derdi.. (karpuzlar Gebze’de oturan kızlardı) Annem kızarır kızar “Bey çocuk daha […]

Açığa Demirli Bir Gemiden

Dağın eteklerinde orman – çam, sedir, ulu çınarlar… Birbirini seyrediyor aynasında denizin. Çamlar pürleriyle suskun, sedirlerin gözleri uzakta, “Ölünceye kadar […]