Ben Sana Sarhoşum
Ben sana sarhoşum
Gecenin ışığında
Belki bir bekçinin iç ürperten yalnız ıslığı
Belki solukları bir bebeğin
Uğultusu kulağımda
Ben bu gece sana sarhoşum
İstanbul’da da sarhoşum
New York’da da sarhoşum
Ben neredeysem oradayım
Sen olsaydın yanımda olacağından
Ben başka yerde sarhoşum
Uyuştu dudaklarım
Ellerim yine ellerim
Büyüyor
Ben ne zamandır buradayım
Gözlerimle bir böceği izliyorum
Bulanık düştüm düşeceğim
Gelmesin istiyorum
Biz niye savaştık
Kiminle kimin için duruşmalarda
Tahta niye ıslandı avuçlarımızda
Dimdik bakarken yargılayana
Şaşkın ve utangaç ve isyankar olanlara
Ve kızgın en çok kızgın
Ve koca bir aptallık
Umarsızlığım
Budur acıya seyirci kalmak
Gücümdür
Oysa oğullarımı emzirirken hiç ağlamadım
Gemiler uzaklaştı
Rıhtımı terk etmeyen birkaç kişi
Güvensiz, kaçamak
Durdukça tedirgin..
İleri geri koşuyoruz.
Durursak belki düşeriz.
Belki birbirimize bakar soru sorarız
Sorularımızdan karşılıklı kaçarız
Hatalarımızın hata olduğunu ne zaman anlarız..
Savaş bittikten sonra askerler nasıl dağılırlar
Yoksa çöker bir sigara mı yakarlar
Gidemezler evlerine
Kan tarlasında oturup
Birbirlerine bakarlar
Tanıktırlar, tutsaktırlar..
Ayrılamazlar kendilerinden
Kendileri gibi olanlardan
Uzaklaşamazlar var olmaktan..
Dümdüz alıp başımızı gidemezdik
Dünyanın düz olduğuna inansaydık
Savaş alanının sınırları nasıl aşılır
Ölüme alışmış insan
Ölümden sonra cinayet
Ben sana sarhoşum
Ağulu bir akşam
Soluğunda bir bebeğin
Kirpiklerinde acının
Tek damla gözyaşı bu gece..
Yine gitme.