Hayattan ders veriyor diye öğretmenleri kızdıran Tuzu bir bulmuş çocukları saklamadan güldüren dünyaya Su kaçırmaz bir eşeğin sesine açıktır penceresi […]

Sanskrite çekilmiş atlar gibi geceleri o geceleri soyutlanmış uykular ağdı durdu parmaklarından estamplara Şarkıları delindiler sokaklarında ve çarşambaları ırmakta boğulup […]

1. Bir sadrazam ölmüş; faytonu yokuş aşağı Sirkeci’ye götürülüyor eller üzerinde. Kara bir gemiyle Eyüp Sultan’a gömülecektir. 2. Yerine atanan […]

O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey incecik melankolisiymiş yalnızlığının intihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam caddelerinden ölümler aşkı pera’nın […]

Sanskritçeye çekilmiş atlar gibi geceleri o geceleri soyutlanmış uykular ağıyor parmaklarından Ve ıtır çiçekleri tükenirlerdi çivit rengi sokaklarında şarkıları delinirler […]

Bir gemici tanırım Kalbini bir limanda bırakmış Ya kaybolursa? Ağlar çocukluğundaki gibi Kalbini almaya gidecek hâlâ Bir oğlan tanırım Derin […]

1. Kapkaragümrüklü ölçüsüz ayaksız Ali çocuklar Asılmak bilirsiniz kesin tehlikeli ve yasaktır Edirnekapı – Bahçekapı sarı kamu tramvaylarına Haramiler Durağı’ndan […]

1. Atlasları getirin! Tarih atlaslarını! En geniş zamanlı bir şiir yazacağız 2. Harbi karşılık verecek ama herkes Göğünde kuş uçurtmayan […]

Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar. Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızı görünce ters çevrilmiş kente […]

Düşmemiş Hezarfen Efendi’yle karşılaşır mı acaba? Bir bakmışım baloncusu uçmuş kan mavisi balonlar Kuşların vurulduğu mevsim Üsküdar iskele alanında Bir […]

Ne zaman elleri zambaklı padişah olursam Sana uzun heceli bir kent vereceğim Girilince kapıları yitecek ve boş! Azizim, güzel atlar […]

Üner Birkan’a Rakı içilir mi hiç çiçeksiz çiçeksiz ölürüm dükkanları hem kim olsa ölür ispatinin ebesi zulmü ilan edilmiş sokağa […]

– Kumarcı Musa Vedha’lardan birinde Musa kumar oynuyor Peygamberlik bir meslek oldu Bozuk radyo ne demişti ağustosta (Ben karımın fotoğrafını […]

1. Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim Emrazı Zühreviye Hastanesi’ne kapatıldı anamız Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır Şeker atar hâlâ mazgallardan […]

Peki nasıl oldu da hatırladı denizde boğulduğunu nasıl oldu da peki anlatamıyorum biliyorsun Öyle ölüme düşkündü ki biyoloji sıfır bir […]

Kollarında eski balık dövmeleri teodor kasap perhiz ahali içmez ey türkçe rakı çıkmıştır kapalı ve geniş muhlis sabahattin’den ayşe opereti […]

İşte ölüm şu derin taçlı şiirdir bak Duman adamları maskeli katanalarıyla geçiyor Çalan bir bandonun eşliğinde Şimdiye dek ölünmeyen kentimizin […]

1. Diyorlar, korkutarak karaşın kıldığımız sarı ‘Dağlar gibi gençler âlemde perişan oldular’ 2. Giyinmiştir bir mitrak, baba, bir göl ve […]

Dördüncü konuşmamızda (ben neredeyim?) isa’dan önce bu kentte bir karınca taciri Günahkar bir hayalet için (biraz ölüm) uyluk kemiğiyle acı […]

1. Şiirimiz karadır abiler Kendi kendine çalan bir davul zurna Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan Taşınır mal helalarında kara […]

Merhaba diyoruz ölü teyzelerimize çocuklar merhaba diyorlar o şiirlerimizin eşikleri Mum tacirlerinin kızları ne temiz porselen yüz çiçeğe yüz ay […]

Açın pencereleri açın akdeniz’de sabah oluyor küçük harfli musa hep böyle gökyüzünde Kıvanç duyuyorum bu akçalı güneşten çürümüş bankalar borsalar […]

Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında Bir teneffüs daha yaşasaydı, Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür Devlet dersinde öldürülmüştür. […]

Bir çakıl taşları gülümseyişi ağlarmış karafaki rakısıyla şimdi dipsiz kuyulara su olan kınar hanım’dan düz saçlarıyla ne yapsın şehzadebaşı tiyatrolarında […]

Kaçtığı bilinmeyen bir ülkesinde cinler padişahının, bir yeniyetme. Değiştirmiştir adını, saçlarını kazıtmıştır. Soğuk bir tabanca yastığının altında, uyuyabilir ancak. Bir […]

Kollarında eski balık dövmeleri teodor kasap perhiz ahali içmez ay türkçe rakı çıkmıştır kapalı ve geniş muhlis sabahattin’den ayşe opereti […]

Denize atılmış şiirdir bence Yurtsayan, yurdu bilinmeyen bir yıldız Şiirin deniz kıyısındaki sesine bırakılmış ölümdür yanacak sarayların kestiği bir, yarım […]

Çünkü kapıları götürüyorlar (öyle yanlış ki) Cam kırıkları üzerinde Gülüyor ve Gülen artık çingene değildir Değil mi değil Bilmem şu […]