Ne zaman elleri zambaklı padişah olursam Sana uzun heceli bir kent vereceğim Girilince kapıları yitecek ve boş! Azizim, güzel atlar […]

Üner Birkan’a Rakı içilir mi hiç çiçeksiz çiçeksiz ölürüm dükkanları hem kim olsa ölür ispatinin ebesi zulmü ilan edilmiş sokağa […]

– Kumarcı Musa Vedha’lardan birinde Musa kumar oynuyor Peygamberlik bir meslek oldu Bozuk radyo ne demişti ağustosta (Ben karımın fotoğrafını […]

1. Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim Emrazı Zühreviye Hastanesi’ne kapatıldı anamız Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır Şeker atar hâlâ mazgallardan […]

Peki nasıl oldu da hatırladı denizde boğulduğunu nasıl oldu da peki anlatamıyorum biliyorsun Öyle ölüme düşkündü ki biyoloji sıfır bir […]

Kollarında eski balık dövmeleri teodor kasap perhiz ahali içmez ey türkçe rakı çıkmıştır kapalı ve geniş muhlis sabahattin’den ayşe opereti […]

İşte ölüm şu derin taçlı şiirdir bak Duman adamları maskeli katanalarıyla geçiyor Çalan bir bandonun eşliğinde Şimdiye dek ölünmeyen kentimizin […]

1. Diyorlar, korkutarak karaşın kıldığımız sarı ‘Dağlar gibi gençler âlemde perişan oldular’ 2. Giyinmiştir bir mitrak, baba, bir göl ve […]

Dördüncü konuşmamızda (ben neredeyim?) isa’dan önce bu kentte bir karınca taciri Günahkar bir hayalet için (biraz ölüm) uyluk kemiğiyle acı […]

1. Şiirimiz karadır abiler Kendi kendine çalan bir davul zurna Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan Taşınır mal helalarında kara […]