Oda
Gün günden odamın şeklini alıyorum İşliyorum bu iniltili varlığı yeniden Kimbilir, duyuyorum yazgısını belki de Kuru bir dal parçasını içinden […]
Gün günden odamın şeklini alıyorum İşliyorum bu iniltili varlığı yeniden Kimbilir, duyuyorum yazgısını belki de Kuru bir dal parçasını içinden […]
On kalır benden geriye dokuzdan önceki on Dokuz değil on kalır On çiçek, on güneş, on haziran On eylül, on […]
Ihlamur bardağını yana itince Başını kaldırınca ıslak saç kokusundan Olgun bir kayısının içeriğidir sende Senin gözlerin. Dün akşamki yere serili […]
Dönelim Döndürsün bizi Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan Ve akılda kalan bir yokuştan Ve […]
I Büyük bir oda. Bahçeye açılan bir pencere Ortada bir masa Yanda bir kapı Daha birkaç şey: Örneğin bir yunus […]
Adını funda oteli koy Aklından gelip geçen bir yazın Ve akşam güneşlerinde orda burda Bir deniz kıyısında, eski bir yıkıntıda […]
– halikarnas balıkçısı’na- I Öyle bir alaşımdır ki seninle deniz Bir açık deniz Bakınca hiçbir şey göremediğin Gözlerini duyduğun yalnız […]
Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukca gider Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça […]
İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi […]
Ey sonbahar! ey düşsel yolculuk! seni Dolaştım yaz sıcaklarında, bekledim Duydum ki benim değildi artık, doğanın Kalbiydi uçurumlar toplamı kalbim. […]
Ölüsünün ağzında bir düzlüğün ölüsü Ben kendimi isterim her yerdeki bir yerde Ayak bileklerimin üstünde iki kıvrım Unuttuğum bir şey […]
Birden bire yapayalnızsanız her yerde Ve bundan korkuyorsanız En küçük şeylerden bile. Örneğin birine saati sorsanız Karşıdan karşıya geçseniz bir […]
Biz bu şafak vaktinin neresindeyiz Öyle bir umut gibi gelip geçecek Yalnızım, yalnızsın, bize kim gülümseyecek. Ve onlar sevdasını söylemeden […]
Bakmalar görüyorum bütün gün türlü bakmalar Pencere bakması, sabahlar bakması, yeşil otlar bakması Hepsi de beni buluyorlar, hepsi de bir […]
Titriyor sazan balıkları Suyun altında Daha altında suyun saçları kesik Bir kızın yürüyüşü Gök bulanık ağlarken. Kırlangıç tarlaya yaslanmış Buğday […]
Ben gidince hüzünler bırakırım Bu senin yaşadığındır Bir ev sıkılır kadınlardaki Bir adam sıkılır kadınlardaki Seni sevmek bu kadar mı […]
Her şey biraz öyledir: açtık ve solduk Yapraklarımızın yontulmamış topaz renginde Çocukla gülün, gülle geçmişin Karışık tenimizde sesi Koyu kırmızı […]
Şöyle böyle bir günün kurcalanmasından Bir tırnak izidir nehir – yüzümde akan – Bulutlar bulutlar bulutlar – dudak izleri, beyaz […]
Keklik kokar üç ili birden duyurur Amasya Nevşehir Bursa Bursa’da tanımıştım seni ben Adını hep başka söylediler kime sordumsa. Dağ […]
I. Elleri el gibi kocaman Beyazda bir nokta gibi kocaman Kocaman boşluğun küçülttüğü her şey gibi Biriyle kendini artırıyor durmadan […]
Hiçbir pul hiçbir zarfa yakışmıyor Hiçbir zarf üçbeş satıra Ne zaman yanyanayız işte o zaman Doyamıyoruz tenlerimizin bitmez tükenmez sorgusuna. […]
Her gün biraz daha yalnız Robespierre Ve Fransa biraz uğultulu Yalnızdır akşamı yok edilen bir subay Bilinmez ürkütülmüş atları ne […]
Soruyordun İlkyaz işte Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz Tenhalık böyle Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde Beklesem hemen gelecek olduğun […]
Ve yıllarca sonra kadının ölüsünü Bir bulantı cenazesi gibi kaldırdılar içimden. O gece konağın bütün lambalarını yaktım Elimde bir içki […]
Silik bir izlenim gibi kalıyordum kendimde Elimle filan bir şeyler yaptığımı görüyordum Seyrek de olsa konuşuyordum, örneğin Eski bir efsaneyi […]
Açılmamış bir şarap şişesiydim Ki öyle kaldım Acımı köpürtmedim İçime sağdım Gözyaşlarımı göstermedim Ki sildim Özgürlüğüm beni tutsak düşürdü Başaramadım […]
Ev karanlık kap kaçak iğne üstünde Karisi çocukları var mi yok mu belli değil Masa iskemle ocak Arama öyle şeyleri […]
O ‘bir gün’ Yuvalanmış sanki içinizde Buğulu cam tıpkı Hiçbir şey görünmüyor Besbelli dışınızdan bakıyor size. Yokuş aşağı, yokuş yukarı […]
Seni seviyorsam bununla her yerin Öyle iç çekişlerin gibi bir değil iki Nasıl yaşamaya başlar daha çok Buluşan iki mısra […]
Giriniz Giriniz, giriniz Elbette, tam zamanında geldiniz Sardunyalar sardunyalara akarken Günler tane tane günlerimize sarkarken İç içe geçmiş bardaklar gibi […]
Bir adam kendi tiyatrosunda, tamam Bir köpek sokak değiştirdi, korkak İçi süt dolu bir lokanta, ve kapandı Ben ağzıma geleni […]
Bir ağaç sürüsünün üstünden Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş Votka bardağımın içine Benim […]
Gün bitti. Saat kaç. Bitecek mi gün savaşımız Hak edilmiş hüzünlerimizde olacak mı bizim de Dönüp dönüp arkamıza baktığımız Bir […]
Üçlükler I Gülümse! gör olumsuz karşılığını bunu İste Lambalar, bardaklar, çiçekli güz sürahileri. Üçlükler II Günün ilk saatleri İyi biliyorum, […]
Sonunu istemiyorum sessizliğin Yokluğu istemiyorum bu akşamüstü çınlamasında Yüzümü dizlerime dayıyorum, bitiştiriyorum Kollarımı da Bir kaktüs olmalıyım ben, dışıma yağan […]
Bir mektup atanın o mektubu attktan sonraki şaşkınlığı İzlemekse bir bakıma Yol aldığını mektubunun Bakar dururum ben de ardından. Sana […]
Ben denizin kumları üzerinde durdum Bir heykel tadında olan ve bunu geçen Bir şekilde denizin kumları üzerinde durdum Durdum ki, […]
Bir kara parçası sanır insan Düştü mü başı derde Kendini açık denizlerde. Şimdi bir kıyı bile değil Bir ufuk çizgisi […]
– I – O sabah, orada, bir başıma Var mıydım, yok muydum, anlamıyordum ki Kalakalmış gibiydim aklımda. -II – Yalnızken […]
Şurayı götürün dedim onlara Buraya da, burayı da Alın götürün dedim Çimenlerin tirşe buğusunun üstünden Tirşe buğunun düşlere değen üstünden […]
Rengini dünyaya ilk defa sunan Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim Sevgilim Bana ‘sen bir şairsin’ dediğin zaman. Yalnız sana […]
O bir ilk yaz şikayetçisidir Kat kat altındadır bir leylak esintisinin Guneşsiz kuşsuz bir kayın ormanını buluncaya kadar. Yitirmiş görünüşünü […]
O kadar ki, o yalnız Ona ilk rastladığım bir şeydir aklım Bir el sürer mavisini uzağa Uzaktan daha uzağa. Ardından […]
Sisini kendi yaratan gemi Kayıp gidiyor ayaklarımın altından Çırpıyor kanatlarını zıpkın kuşu Sisin içinde Denizde zaman yok. Yanmış bal kokuları […]
Bu böyle kimin gittiği? Sen dur ey! Belki de ellerimiz mi? biraz ince, biraz da çok kelimeli! Bu sanki niye […]
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakıllarin yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda […]
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç Yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de Bir kıyıya bakarken, bakarkenki […]
Gölge dolaşır geceyle esmerliğin arasında -Bir an – bakışların mavi denizle gök arasında Bir uyumsundur sen – yazlar gezinir kış […]
Yok denecek bir şey ama var var Yılan çinkoya mavi Damın altında kaç sıra tuğla eksik Niyedir bilmiyorum pencere koysak […]
Baylar! Bin dokuz yüz seksen birdeyiz Karşınızda eylülün sesi Ağustosa çekildi, eylülün sesi Birazdan konuşacak “Bu dünyada yaşamak can sıkıcı […]