Sahici Sanrı
Sabahın eşiğinden devriye gözüm karşı tepeye hafif, uçarı bir hızla süzülürken vurkaç bir duygu tırmanır sırtıma: O mor, etli ışığın […]
Sabahın eşiğinden devriye gözüm karşı tepeye hafif, uçarı bir hızla süzülürken vurkaç bir duygu tırmanır sırtıma: O mor, etli ışığın […]
Yüzüm aslında hangisidir? Daha çok hangi çehreme, çehremde oturmalıyım? Öte yandan, herkes başka bir yüz arayabilir yüzümde, aramıştır, arayacaktır. Kaybolurken […]
Nicedir gördüğüm, varlığının sessizliğine alıştığım, herkesin ona idiot de la famille olarak alıştığı adam geçen gün kızmıştı. Kaldırımın ortasında durmuş, […]
I Bu güller benim için mi açıldılar, Bu güller sizden bana açıldılar delindi ufkumun karanlığı, günüm gecemi eritti baştan uca, […]
Gümüş düşlerimin içinde dolaştı geceden geceye iri göğüslü Tatar kadınları ve köpük köpük bir at, saçakları dövdü yağmur, saç damlarda […]
Bazı yolculuklarımı Gece`ye benzetiyorum ben. Kendi karanlığımın, ama bir başkasının uykusunun içinde başlayan, gelişen seferler onlar. Kaybolmaktan, kayboluştan söz etmiyorum […]
Yordu bütün yıl bizi işler ve ilişkiler: Buraya ondan geldik. Korkmuştuk korkularımızdan, coskularımızdan bıkmıştık, ne yavaşlıyor ne de hızlanıyordu çarklar, […]
Kaç gece kaç gün geçti bilmem; bembeyaz denizin üzerinden uçarı bir kabuk, uzun, arşa yükselen albino dalgaların savurduğu kör bir […]
Aşkınlığın gizli kafesinde barınan nedir, tortulaşmadan, kaskatı? Rüzgarın sürüklediği ışıksızlık diliminde bizi birleştiren ortak çağrışım? Bir ölünün sesi yoktur oysa, […]
Zaman, dolmakalemin kustuğu mürekkep damlasında biçim alır: Islak, aldığı ışıkla canlı, geçip gittiği kurumasından belli. Etkisine gelince, kapladığı ilk, kesin […]