Sandık
Bir kutu dolusu anahtar. Régie des Tabacs de l’Empire Ottomane, paslanmış, kenarları delinmiş o kutunun ağırlığını tartmak güç. Çekmecelerin, evrak […]
Bir kutu dolusu anahtar. Régie des Tabacs de l’Empire Ottomane, paslanmış, kenarları delinmiş o kutunun ağırlığını tartmak güç. Çekmecelerin, evrak […]
Racine yirmibeş yıl susmuş, jean, kime neden bu kadar küskün, kendisine neden nasıl bunca kitli tanrım nerede kırdığım kalem, bir […]
Takvimin, ağır, kadınsı dönüşünde hayat musluğuna biriken anları paylaşamıyor insan kimseyle : Ne coşku, ne buruk tad, bir lokomotifin ardına […]
Seyrek başdaşlar, hayatta ve / ya tefekkürde (âdemoğlu şiirde yalnızdır) : Krisis bir sözcük değil. Birinin içinde bir başkasını hem […]
Her kelimenin iki anlamı olduğunu bilmiş, baştan beri üçüncüyü aramıştı. Ama bu bir şey değildi asıl aradığının yanında : Başka […]
Sizin için tuttum beş gül getirdim Sevgili, durup dururken beş kırmızı gül getirdim, kan. Beş beyaz gül süt, beş sarı […]
Zaman da değil Gidilebilse, ne çok iz kalıyor geride. ‘Belki zaman’, diye düşünüyor adam: ‘Zaman eksiltebilir birikeni’. Oysa ne zaman, […]
Beli bağlanmış anneler babalar için de bir ninni düşmeli; Abélard’dan Heloise’den sözetmeden yumuşak, umutsuz bir nota bulmalı Doğuma muska kurup […]
Ağacı derisinden sıyırıyorum. Bir iklim gelgiti içinde gelişiyor günün çıbanı: Kor siyahın bünyesinde çoğalıyor meşin derin deri izi. Bu neşeyle […]
Yıldan yıla geçerken hikâyeler topladım evlerde, çıkından çıkına doldum taşırdım hiçbir yere sığmayan ölüm dirim haberlerini, çıkamadığım yokuşları bağışlıyorum giremediğim […]