Kiremit Uçuran
Rutubetliydi küçük oda, küf kokardı.
Soba uzak bir duvarda yanarken soğuk günlerde,
o hep küçük odaya giderdi.
Kiremit uçuran bir kar fırtınasında odaya girdim.
Pencere önündeydi.
Sordum:
‘Ne var ki bu odada, küf ve rutubetten başka?’
‘Rüzgar’dedi.
‘Evlat, rüzgar.
Yalnız buradan güzel duyulur.’
Eliyle camın buğusunu sildi, parmak parmak…
Karlı, karanlıktı sokak.
‘Dinle’dedi.
‘Dinle bak…’