Sen

Ne geceler ne gündüzler gördüm
En vazgeçilmez yeminlerden döndüm
Görmedim senin gibi sevmedim hiçkimseyi
Yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi………

Sen
Vaktinden çok sonra gelen
Sevdalı bir yağmur gibisin
Çisil çisil gözlerimden……

Sen
Çıldırmış şairlerin
Titreyen mısralarında
Bahsettiği o perisin

Pencereler önünde çürürken
Senden kalan çiçekler
Hayalin gözlerimin önünde
Bize ağlıyorum…….

Pencereler önünde çürürken
O güzelim yıllarım
Hayalin gözlerimin önünde
Bize ağlıyorum…

Güneş doğduğunda başka bir şehrin sabahında olacağım
Her insanın bir öyküsü vardır ya
Benimki de böyle işte…..
Bu sabah pencereden bak
Bu koca şehri sana bıraktım
Başka bir şehrin sabahından
Başka bir dilde
Elveda….

(1 votes, average: 5,00 out of 5)

Benzer ayetler:

Hayat Gül Kokulu Bir Sağanak Gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı ne varsa uçurumlar eşiğinde hüzünlerle yalpalayan ne varsa gözlerimin önünde ve hayat gül kokulu […]...

Yağmura Yürüyorum Evden çıktığımda akşam oluyordu İçimde bir yara hala kanıyordu Gözüm dalıp dalıp o günlere gidiyordu Elim kolum bağlı her yanım […]...

Ağlamak Ağlamak Unutmak kadar kolaydır inan Sevin ağlayabiliyorsan Sevin ağlıyorsan Gül ağlayabiliyorum diye Gül ağlıyorum ağlıyorum diye Sana birşey yapamam Ağlayamıyorsan...

Bu Yağmur Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince, Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur. Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince, Aynalar […]...

On Ölüm Şarkısı VII Rüzgar değmez oldu artık yüzüme, Gün ışığı kapıma boş yere gelir; Kötü bir düş gibi dolar gözüme, Bu toprak […]...

Elveda Gidiyorum elveda. Unuttuğum bir şey varsa sende kalsın. Ben, unutamayacaklarımı, ister istemez yanımda götürüyorum. 5.Yağmura yürüyorum Evden çıktığımda akşam oluyordu […]...

Pencereler Sabaha karşı mıydı bilmiyorum yoksa akşamüstü müydü belkide gece yarısı bilmiyorum girdi odama pencereler perdeli perdesiz ben basma perdeleri severim […]...

Tentation Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç.. Sana diyeceklerim söylemekle bitmez Yıllardır yaşamamdan çaldığın zamanlar Adına düğümlendi Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç.. […]...

Kızıma Dünyada aşk denilen varlık da yalan, İnanma, aldanma, kapılma kızım, Hıçkırır ağlarlar, inanma yalan, Erkekler yılandır, sokarlar kızım. ‘Ölürüm ben […]...

Gün Doğuyor Dili çözülüyor gecelerin.. Gölgeler kaçışıyor derine Alıp sihrini bilmecelerin: Gün doğuyor şehrin üzerine. Korkarak saklanıyor bacalar, Gün doğuyor şehrin üzerine; […]...

Hamd U Sena Ne var ki mevcûd ise âlemde, güzel, doğru, iyi; Arayan fikri, bulan râhu, seven sevgiliyi Bize bahşetmiş olan Hazret-i Rahmân’a […]...

Ardında Yaktı yanardağ gibi can yurdunu son bakış, Ve gönlüm koşmaz oldu maceralar ardında. Önünde dün beyazlar giyinirken karakış Bugün sensiz […]...

Bulutları Kıvırcık Yıl dört mevsim on iki ay Yıl üçyüzaltmışbeş gün Olur olmaz yerinde gecenin ve gündüzün Tenimde uyanıyor senin çığlık çığlığa […]...

Kapının Önünde Duran Çocuğa Gazel Kapının önünde duran çocuk Bir kır görünümünü andırıyor Güneş tütüyor saçlarında Gözlerinde bir deniz kımıldanıyor Kapının önünde duran çocukta Bütünleşiyor […]...

Tozlandı Hayalin Kumlar uçunca eski evin sokağında. Yaz bitimi geldin aklıma. Tozlandı hayalin kırık pencerede. Hatıran derin ıslandı yanaklarım. Ne dünyalar yıktım […]...

Hesap Sorunu Dün akşam kafam çakır meyhanede Bir başka keyif aldım, ben bu alemde Bana senden haber gelmiş, birer birer Kalan sağlar […]...

Lisan Güzel dil Türkçe bize, Başka dil gece bize. İstanbul konuşması En sâf, en ince bize. Lisanda sayılır öz Herkesin bildiği […]...

Güz Beyleri Güz beyleri Güz beyleri Kızarmış yapraklar saltanatı, nal sesleri cam çekiçler göğsünüzde hiçbir uyku silemez yüzünüzden yılın değil bu ömrün […]...

Şarkı Gelin olduğun gün gördüm seni- Alevli bir pembelik yüzüne indiğinde Mutlulukla sarılmıştın, öyleyken Tümden aşka kesilmişti dünya önünde. Ve senin […]...

Masalların Masalı Su basında durmuşuz, çınarla ben. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana. Su basında durmuşuz, çınarla […]...

Annemin Mezarına Gittik Bugün Annemin mezarına gittik bugün Babam, Namık, Nihat, Defne ve ben Namık’ın arabasıyla geçtik Yollardan ve mezarlığın içinden Çiçekler serptik üstüne […]...

Kaza Ne çabuk unuttum Dağları ırmaklarla ördüğüm geceyi Ne çabuk unuttum Nankör ve asi İpsiz sapsız bir çocuk muydum Kanımı dellendiren […]...

Bu Şehrin İşıkları Şehrin bütün pencereleri yandı Sofralar kurulmuştur her evde şimdi. Sofralar ki, insanlar oturur yığın yığın Sofralar ki, çatal-kaşık sesleri dolu… […]...

Mor Aşkınlığın gizli kafesinde barınan nedir, tortulaşmadan, kaskatı? Rüzgarın sürüklediği ışıksızlık diliminde bizi birleştiren ortak çağrışım? Bir ölünün sesi yoktur oysa, […]...

Aşk Mıydı O? Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi Neydi çekip kendine, beni bağlayan Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan Elleri ta içimde o […]...

Bir Başka İstanbul Oturdum başka bir İstanbul düşündüm Daha çok sen olan daha bir seninle Yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi O, herşeyi […]...

Karabatak Dalar gider pencereler önünde şimdi Ilık yaz akşamlarını hatırlar Vapurlar geçer bomboş güverteleri Bomboş uzanan denizin üstünde Aç bir karabatak […]...

Sessiz Çığlıklar Bir garip çığlıktı benimki Duyan anlamadı Anlayabilecek olan tınmadı Garip ÇIĞLIĞIM benim Sesini çıkarmadı…...

O Kapıyı Kapa O kapıyı kapa. Gayret kemerini kuşan. Bize can şarabını sun. Bu meyhaneye aşık kişileriz biz, Hem çok uzaklardan geliyoruz bak, […]...

Aztek Yılı Biterken Bırak, gelsin: ışık, ses, temas: Sen sis nedir bilir misin? Avlandığım ıssız akşamlar, kıpırtısız binlerce yaprak ve erketede bekleyen rüzgar […]...

Sen - Erhan Güleryüz