Anadolu Akşamı
Bir mektup parçası Sevgilim, ne kadar hüzünlü bilsen Bu ölgün akşamın ölgün bestesi, Uzak tepelerden, dağlardan esen Aşina olduğum rüzgarın […]
Bir mektup parçası Sevgilim, ne kadar hüzünlü bilsen Bu ölgün akşamın ölgün bestesi, Uzak tepelerden, dağlardan esen Aşina olduğum rüzgarın […]
Solgun parıltılarla Marmara’ya dair Serpildiği geceler, suların billûr Müsikîsi dağılır tenhâ sâhile. Hıçkırıklar duyulur uzaktan bile. Vücüduna beyaz bir maşlah […]
Zaman bir böcek gibi sinsi, kenarda Koltukların didikler durur kadifesini, Hain bir kedi gözü parıldar lambalarda. Şom ağızlar buz gibi […]
O kadar dolu ki toprağın şanla, Bir değil, sanki bin vatan gibisin. Yüce dağlarına çöken dumanla Göklerde yazılı destan gibisin. […]
Kedim henüz bir yaşında; Uyur hep soba başında. Hem cesurdur, hem de kurnaz. Bir tıkırtı duyar duymaz. Uyanır, aslan kesilir; […]
III. Arka mahallelerde kızgın bir yaz öğlesi! Tabak tıkırtıları duyuluyor evlerden… Uzakta bir satıcı, yahut çocuk sesi… Susuzluktan bunalmış uçamazken […]
İndi solgun ve ılık Ay ışığı denize Bal rengi bir tatlılık Çöktü gözlerinize. Baktınız uzun uzun Bu sulara baktınız, Sulara […]