Öptüm Çocukluğumu
Öptüm çocukluğumu Yorgun bir saatinde gecenin Bir sesin ışıkları önünde Öptüm çocukluğumu Şimdi dönüp geriye bakmalıyım Silkeleyip ayaklarımın tozunu Güzün […]
Öptüm çocukluğumu Yorgun bir saatinde gecenin Bir sesin ışıkları önünde Öptüm çocukluğumu Şimdi dönüp geriye bakmalıyım Silkeleyip ayaklarımın tozunu Güzün […]
Bahardı Göğerdi dallarımız Irmak boylarına yürüdük İçimizde parıltılı güneşler Önümüzde düşlerimiz Adlarımızın ilk harfleri Agaç kabuklarında Bir yağmur başladı ansızın […]
İnce minareye eğilen ay Düşme sakın dar sokağa Orda ben varım Elim, eline uzanmış onun Aşkı fısıldayan gecede Duyuldu duyulacak […]
Küçük, tombul bir çocuğun sevinci nasıl sönerse öyle çekilir hayat yüzümden sen gidince gelsen şu kışkırtan bahar sıcağına uysam sana […]
Geldin ve içimin ormanlarına yağdın Pencereme vuran yağmurdu sesin Issızlığıma düşen gölge, unutulmuş söz Beni sevgiye kilitleyen sensin
Kırlarda uçtuğumuz o ilk mevsim dalgalanan yeşil otlar, ekinler rüzgâr kaçırıyor seni ardından koşan kelebeğim kaç gün ki şu küçük […]
Sisleri geçtim, geliyorum hüznü sil, ebruli günü ağart yere göğün öpüştüğü buz mavisine yaz beni kurusun kirpiğindeki son damla dinlensin […]
Uzun boylu o genç adam o uzak şehre indiği zaman seni düşündü ilk olarak gece tenhalığında şiirlere bulandı uyku ve […]
1. imbatı dök yazıya şiir olur söz renk değişir serin mavi izmir olur 2. saçlarına ilişmiş imbat gözlerinde akdeniz yalnızlığın […]
Bir aşk bir aşkı silerse bir ölüm kapısını çaldırır öteki ölümün canlar canı canımız gidince kalır ki yaprağın arasında acısı […]
Açık kapıları ardında bırak, dalgalarla yürü bir kuzey rüzgarı ol, serinliğinle gel susmak bilmeyen koca deniz anlatsın bütün kuşaklara o […]
Kuş ağzıyla anlat o masalları o masal çocuklarına sesine imbatı kat göz göz nilüferler açsın gözlerinde akşam, sefalar getirsin ocakta […]
O masum çocuk bakışlarıyla başlar Çıkmazlara saplanacak en koyu aşklar Sevinçle serpilir kuytularda, gözden ırak Suçlansa da büyür sevgi, gizli […]
Hangi serüvendi uçsuz bucaksız yaşadığımız genç ışıkları altında bahar güneşlerinin sonsuz bir ormanı geçmekti baştan başa kentleri çölleri ve buzulları […]
Aşk ehliyiz Ölsek de kaynaşır kanımız En karanlık gecede Tutkuyla aydınlanır bir yanımız Kımıldar Yüreğimizin karıştığı toprak Ölüm şaşakalır Bahçede […]
Bırakın dünyayı dolaşsın sesim ışığın hükmüne ersin yoklasın bütün yollarını kara parçalarının bırakın dünyayı dolaşsın hırçın sesim dayansın kulaklarına kara […]
Gökler kanıyordu ıssızlığın bozgununda seğiren sulardı tenimizi ürperten can içre sancıyan sanrılarda bulduk kendimizi yeniden yeniden ayrılıp kavuşmalarda deniz karanlığına […]
Bir daha rüzgara kapılma Öyle uçusmasın eteklerin Küllerim savrulur birden Sonra seni de tutuşturur alevlerim Bir daha rüzgara kapılma Öyle […]
Beni yağmura bırak sen çekil iğreti bir cama yazıl susar gibi bak akşama bulaşan o son koku o zencefil sen […]
– I – bir kanat sesidir ay düşmüş ormanlarda yankısı yıldızları çağırır yalayıp geçer dorukları ıslık gibi duyulur ufkun ardından […]
Yıldız baskınıdır bu beni birden yörüngemden çıkaran bu kalabalık gökyüzü göğsümden taşan sevinç gözleri çiçek çocuklar gibi sesimde kelebekler yıldız […]
– benjamin moloisi’nin idamı dolayısıyla dünya kalemkıranlarına – 1. afrika doğurdu seni güçlü kıldı bunun için ey yiğit oğlu kara […]
Buzul günlerinin çözüldüğü mevsimdi Şiirler gibi akıyordu ırmaklar Çekildi iğreti yollar ayaklarımızın altından Saat izmir sularıydı, öpüldünüz efendim Herkes bir […]
Sen geçtin duruldu şiirim şimdi hasretin ince yeli ölümseyen yüzünde o solgun ırmağın sönmüş kır ateşleri savrulan kül, neyi söyler […]
Su sandım içtim sesini İnce gölgeni gördüm Bir yamacın başında Sarışın günlere yürüdüm Sözcükler buldun bana Gizem kapılarını açan sözcükler […]
Silinmiş izlerin geçtiğin bütün yollardan ardından bıraktığın anılar gittikçe flu ne güneşin görünüyor ortalıkta ne yağmur kokusu havada şimdi her […]
1. gözlerimin derin karanlığında birden senin aydınlığın birden bursa şehri bursa şehrinde yeşil kuytusunda aşkımızın büyüdüğü bahçe rüzgârın salladığı beşik […]
Bilsem adını yollara düşeceğim kervankıran yollara! 1. hangi rüzgarsa yüreğimin yelkenlerinde sürükler suların ışıklı yolunda beni iklimden iklime taşır, dönenceden […]
Senden sonradır Bu benim Düş evlerine girdiğim Uçmaklara vardığım Senden sonradır Bu benim Sevgi köprüsün geçtiğim Ölüm asrı uçtuğum Senden […]
Kimliğini gizle gece gölgelerinden sakın gelecegim beni bekle ölüm mü dedin ağzından yel alsın sırdaş karanlık korur bizi çeker gideriz […]
Karanlık kapılardan geçtim kendimi ışığa vurdum da geldim kamaşan gözlerimdi aldanan kimbilir neyi gördüm de geldim insandım, onmaz yanımı onardım […]
Su uzak ve derindi sevgim gölgesi gizlice geçerdi yollarından seni sorardı kuş kanatlarına usul uzak ve derindi sevgim sana sunulan […]
O şehri nerde bıraktık biz hangi yitik zamanda, hangi görünmez günde el ele yürüdüğümüz o güleç kaldırımlar ansızın sevgiyi vuran […]