Gecede Kanat Sesleri
– I –
bir kanat sesidir
ay düşmüş ormanlarda
yankısı yıldızları çağırır
yalayıp geçer dorukları
ıslık gibi duyulur ufkun ardından
bir kanat sesidir
taşır kuzey ovalarının serinliğini
yağmurlarını karadeniz’in
safran buğdaylarını içanadolu’nun
bakar maviye çalan gözleriyle ege’nin
gülümser sevinçler yüklü beyazlığıyla akdeniz’in
-II –
gecede kanat sesleri var
akan kuşların çığlıklarıdır
kar ıssızlığında kışlar bırakarak
düzler yokuşlar bırakarak
düşmüşler işte kara afrika yollarına
gecede kanat sesleri var
geçiyorlar terkedilmiş köyleri
yıkılmış kentleri, yok olmuş uygarlıkları
dualar gibi gizem dolu fısıltılarla
karışıyorlar bulutlara
nasılsa birden katılıyorum onlara
yükseliyorum bir damla su gibi
toprağımın kokusunu taşıyarak
elsiz ayaksız
kolsuz kanatsız
uçmaya çalışarak
ülkem
yağmurlar emmiş bir tombul çocuk gibi
denizler koynunda
derin, soluksuz bir uykuda
yollarında, ırmaklarında, köprülerinde
damar damar akışan sevinç
dal dal uzanan öfke
yaprak yaprak dökülüyor hışmıyla gecenin
ülkem
belasını baştacı ettiğim toprağım
deli divane eyliyor beni yücelerde
dönüp duruyorum işte
kanat sesleri arasında
-III –
– burdan ötesi
gidilmez bir yolun, varılmaz durağıdır ki
aktığım mı, yürüdüğüm mü, uçtuğum mu
bilemediğim
kara afrika yollarında gece yolcusuyum
yoldaşım kuşlar tutmuş elimden
kanatları sırça, ‘gagaları gümüş’ kuşlar
karlı sonsuzlukların
tozutan tipilerin tekizlemeleriyle
kanat vuruyoruz
burdan ötesi
gidilmez bir yolun varılmaz durağı da olsa
tutkum benim
orda küçük kulübelerdeki zenci çocuklarına
bataklık kuşlarına
geyiklerin seğirttikleri yamaçlara
bir selam gibi varmak
bir akdeniz rüzgarı gibi onları okşamak
varsın bitmesin yolları! –
kaç yüzyılın demir hevenklerinin sallandığı
şu uygarlık bağından
göçüp giden
bir yavru kuş olayım ben
– ki bundan ötesi
uçulmaz uçurumlar da olsa
verip kendimi boşluklara
sıradan bir ölümün çok ötelerinde
ağmak sonsuza doğru
varmak dünya halklarının
haramiler önündeki sofrasına
bir pençeyle alıp çalınmışı
güldürmek afrika çocuklarını
dünyayı ışıtan o bembeyaz dişleriyle! –
gecede kanat sesleri var
ben ordayım
ne bitkinim ne yorgun
esrimiş esiyorum
yıldızlar bahçesinde