Ölümü De Kusacağım
Çınar ağaçları ölüm orucunda
Hasarat ayaklarımla geldim geceye
Bu şehir şimdilik şurda unutulsun
Uzun bir bıçak vardı ya avucumda
Kendi kendini kanatırdı sessizce
Sevdiğim adamın adı: sokak adları
Sokak atları ve sokaksız yalnızlığım
Içimde tuzlu bir mağma taşırmışcasına
Yüzüme geldim yüzümde kuru çam yaprakları
Çamlar dediysem inanmanız da gerekmez
Pencerelerden sarkıtılan
Kaçık erkek çorapları… aaah! ölüm!
Zulmettikçe hicvedeceğim seni
Içeceğim anasını satayım
Kusacağım da! her yere bakan gözlerimle…
Tut elimden istanbul!
Tut elimden pis orospu!
Tut ki elim sana bir mektup gibi kanasın
Tut ki elim bir an olsun sıcak
Bir an olsun bir sübyan ağlayışı gibi
Imzasız kalsın!