Köroğlu
Andıkça içim sızlar Çukurmuhallebici’de yediğimiz o sütlacı Suratına çalarım şu sahanı Canım benim İstakozun üstüne maydonoz ekiyorlar bu öğlen Ali’yle […]
Andıkça içim sızlar Çukurmuhallebici’de yediğimiz o sütlacı Suratına çalarım şu sahanı Canım benim İstakozun üstüne maydonoz ekiyorlar bu öğlen Ali’yle […]
Bu aşk senden önce hürriyete yöneldi Gecenin ortasında sen sımsıcak bir kadın İçinde sen varken geceler dile geldi Barışa yöneldi […]
Bir kuş tüyüne değip de berelenmeden Bir güz yelinde örselenmeden hiç Çayırın acı yeşillerine uğramaksızın Hırpalanmadan günışığında Papatya kokularıyla ırgalanmadan […]
Tüyü bitmemiş yetimliğimde miydin neydin, oysa babam yine sağ Ama adın Ayşe’ydi, ya da ayşemayşeydi ki Seni sırtımda bir küfe […]
Ben bütün mahallenin dilindeyim Her dedikoduda bulunurum Bir zamanlar dükkan işleten Erkek Zeliha’nın torunuyum Ben bazı zamanlar ağacın yanındayım Ahlatların […]
İstanbul’un ortasında bir bahçe Silme güvercin tavanı Yeşeren ekinlerin muştusunca Eylül bitiminin aydınlık günü Sıcacıktın aşklıydın bence Sensizlikte bir yoksuldum […]
Amma da yaptın şıllık kız, Dağlıysak, insan değil miyiz yani? Koyunları sattık, vurduk üçbini; Öküzleri sattık, vurduk beşbini; Bu parayı […]
Bu zıkkımın yanında Arnavut ciğeri ister, bir. Çiroz salatası ister, iki. Cacık ister, üç. Adalet, müsavat, hürriyet demeye Sadece yürek […]
Dedim ya benim aşklarımın doğusu bura Bura benim yarınımdan sakınan tel tel Bura işte ilkyazından irkilip huylandığım Dedim ya gün […]
Yaşamak istiyorum. Yaşamak istiyorsun. Yaşamak istiyor. Böyle şiir olmaz diyeceksin; biliyorum. Ama böyle dünya olur mu? Böyle barış olur mu? […]
Bu yürek Seni seveceğini biliyordu herhalde Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir Bire bin veren buğday Elmadaki mayhoşluk Hukuki beşer […]
Şaraptı rakıydı şuydu buydu Kişi esrimeyi bir aşkta tatmalı ilkten Dedim ya ondan gayrı korkuluğa güvenmem İçtiğim hep aşktı benim […]
Aşksa bu, ben buna varım, günlerim sığı; Gündüze dek kalasın diye sevdim seni geceden Eşçilim ben, ben buyum, ne güzel […]
Keşkek şu kazanda kaynar, benim bildiğim; Şu güveçte helmelenir fasulya. Kuzu şu kadar ateşte çevrilir; Tuzlama şu tabağa konur ille.. […]
Eloğlu binlik bozdurur Ben bozduramam Eloğlu başını yastığa kor komaz uyur Ben uyuyamam Eloğlu sofrasında dokuz türlü Benim aç yattığım […]
Bu ne bu Bu noksan gökyüzü ne Bu mavi nemenem mavi Neyin nesi bu bulut Erkeklik öldü mü be
Hadi uyan Gün ışığı çilemeye başladı başucunda Denizler bir mavilik edindi günden Seher yeline uyup kuşlar yerinden uçtu Bu türküyü […]
Zil kuş kanatlarını usulca kötürümledi Çıtı çıkmıyor uyuntu göğermelerin Pıtrak gibi güzelliğin Deli evcilliğimi neyle körüklemeli Çıt yok Hep kar’a, […]
İçtikçe içesim geliyor gayrı ne bilgi ara ne hüner Beni bu rakıyla baş başa bırakma Adam olayım çalışıp para kazanayım […]
Bir kıyımız mı kaldı bu şehirde onuda batır hadi Çiçeğimizi yol, rüzgarımızı bur, suyumuzu acıt Gökyüzümüz mü hani nerede? Sahi […]
Kapı çalındığında ben belki uyumuşum Belki azıcık bahçe dikiyorum bir saksıya Şimdi yaz bahar ayı, kim kime kanıksıya Evet, evliyim […]
Oralar yazın mı hala, güpgüzel Gayri şarapsadım ben, İstanbulsadım Kuşladıysa gözlerimi bir sakar tavan Sensiz günlerimi çarçur etmek içindir Ama […]
Akşam üzeri balkona kuruldumuydu, Bacak bacak üstüne atıp cıgarayı da yaktımıydı, Şeytan diyor git saçlarını dola eline, Bir sille bir […]
Camı kırmak çok kolay Göğü hep göğertmek Unu hiç acıtmamak Çölü tez çimlemek Er’i dişilemek Piçi babalamak Sonu ilklemek hemen […]
Hadi git azıcık İstanbul iste Koysunlar o denizi bir çanağa Bir çıkına elesinler o günlerimi O yazdan Üsküdar’dan ne kaldıysa […]