Çekilmez Bir Adam
Çekilmez bir adam oldum yine Uykusuz, aksi, lanet Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi Azgın bir hayvan döver gibi […]
Çekilmez bir adam oldum yine Uykusuz, aksi, lanet Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi Azgın bir hayvan döver gibi […]
Hava puslu, soğuk Kırlar koyu, kırmızı Saman sarısı, ölü yeşil Kış gelmek üzere oysaki gönül Kışa girmeye hazır değil
Su basında durmuşuz, çınarla ben. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana. Su basında durmuşuz, çınarla […]
1 Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, […]
İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime, Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar… Fakat demir kapıların her kapanışında üzerime, Ardında taş duvarların […]
Bir akşamüstü oturup hapisane kapısında rubailer okuduk Gazalî’den: ‘Gece: büyük lâciverdî bahçe. Altın pırıltılarla devranı rakkaselerin. Ve tahta kutularda upuzun […]
Annelerin ninnilerinden spikerin okuduğu habere kadar, yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı, anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık, anlamak gideni […]
Karşımdasın işte… Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni. Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası […]
Bir gönülde iki sevda olamaz yalan olabilir. Şehrinde soğuk yağmurların gece otel odasında sırtüstü yatıyorum gözlerim tavana dikili bulutlar geçiyor […]
Nasılsın Tulyakova, ne alemlerdesin? Saman sarısı saçlar nasılsınız? Ne alemlerdesiniz mavi kirpikler? Mavi kirpikler yol verin, gözlerinizin içini görmek istiyorum, […]
Geçip gitmiş günler gelin rakı için sarhoş olun ıslıkla bir şeyler çalın geberiyorum kederden. İlerdeki güzel günler beni görmeyecek onlar […]
Yürümek; yürümeyenleri arkasında boş sokaklar gibi bırakarak, havaları boydan boya yarıp ikiye karanlığın gözüne bakarak yürümek.. yürümek; dost omuzbaşlarını omuzlarının […]
11-11-1933 Bursa Hapishanesi Bir tanem! Son mektubunda: ‘Başım sızlıyor yüreğim sersem! ‘ diyorsun. ‘Seni asarlarsa seni kaybedersem; diyorsun; ‘yaşıyamam! ‘ […]
Ne güzel şey hatırlamak seni; ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken… Ne güzel şey hatırlamak […]
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında, budak budak, serham serham ihtiyar bir ceviz. […]
Pembe yanaklı al dudaklı bir karım olursa eğer.. Olursa 24 ayar ahlaklı.. Anama bakar gibi bakar.. İlaha tapar gibi taparım..! […]
Saat dört yoksun Saat beş yok Altı, yedi, ertesi gün, daha ertesi ve belki kim bilir… Hapisane avlusunda bir bahçemiz […]
Hoş geldin! Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun… Hoş geldin! Ayrılık uzun sürdü. Özledik. Gözledik… Hoş geldin! Biz bıraktığın […]
Çeneni avuçlarının içine alıp, duvara dalıp kalma! . Çeneni avuçlarının içine alma! . Kalk! Pencereye gel! Bak! Dışarda gece bir […]
Bu bir türkü:- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü:- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı; kızıl bir meş’ale […]
Hapisten çıktığım günleri hatırlıyorum, hapisten çıkarıldığım günleri değil, çıktığım, içerde kendimin dışarda dostların ve zamanların zorlamasıyla çıktığım günleri hapisten., Sevinç. […]
Denizin üstünde ala bulut yüzünde gümüş gemi içinde sarı balık dibinde mavi yosun kıyıda bir çıplak adam durmuş düşünür. Bulut […]
Bir ağaç var içimde fidesini getirmişim güneşten. Salınır yaprakları ateş balıkları gibi yemişleri kuşlar gibi ötüşür. Yolcular füzelerden çoktan indi […]
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini, Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin, Sende uzaklığı, Sende; ben, imkansızlığı seviyorum. Güneşli bir […]
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda […]
O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, bahçesinde ebruliii hanımeli açan bir ev. […]
Denize dönmek istiyorum! Mavi aynasında suların: boy verip görünmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! Gergin […]
Süleyman’a karısı telefon etti : — Konuşan ben, ben, Fahire. Tanımadın mı sesimden? Demek çok bağırdım birdenbire. Çığlık mı? Belki… […]
Dünyadan, memleketinden, insandan umudum kesik değil diye İpe çekilmeyip de Atılırsan içeriye, Yatarsan on yıl, on beş yıl Daha da […]
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi Geceleyin ateşler içinde uyanarak ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi Ağır posta paketini […]
Şu Varna deli etti beni, divâne etti. Sofrada domates, yeşil biber, kalkan tavası, radyoda “Ha uşaklar!” Karadeniz havası, rakı kadehte […]
Bir yandan cellatlar girdi araya, Bir yandan, oyun etti bana bu mendebur yürek, Nasip olmayacak Memed’im yavrum, seni bir daha […]
Buyrun, oturun dostlar, hoş gelip sefalar getirdiniz. Biliyorum, ben uyurken hücreme pencereden girdiniz. Ne ince boyunlu ilâç şişesini ne kırmızı […]
O, yalnız ağaran tanyerini görüyor ben, geceyi de Sen, yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tanyerinide.
Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı, Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı, Durup dururken rüya görüyorum bir […]
Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya çıldırasıya… Erkek […]
Rüzgâr, yıldızlar ve su. Bir Afrika rüyasının uykusu düşmüş dalgalara. Işıltılı, kara bir yelken gibi ince direğinde geminin. Geçmekteyiz içinden […]
Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve […]
Sıcaklar bildiğin gibi değil ve ben ki yalı uşağıyım, deniz ne kadar uzak… İkiyle beş arası cibinliğin altına uzanarak ter […]
Analardır adam eden adamı aydınlıklardır önümüzde gider. Sizi de bir ana doğurmadı mı? Analara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin. Koşuyor […]
I Senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım. Malum ya, bulunduğum yerde ne sapı sedefli bir çakı var, (bizlere âlâtı-katıa […]
Sevgilim yalan söylersem sana Kopsun ve mahrum kalsın dilim Seni seviyorum demek bahtiyarlığından Sevgilim yalan yazarsam sana Kurusun ve mahrum […]
Memleketim, memleketim, memleketim, ne kasketim kaldı senin ora işi ne yollarını taşımış ayakkabım, son mintanım da sırtımda paralandı çoktan, şile […]
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. Efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin? Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık […]
Sensiz paris gülüm bir havai fişeği Bir kuru gürültü kederli bir ırmak Yıktı mahfetti beni Pariste durup dinlenmeden gülüm seni […]
“Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.” […]
Güz sabahı üzüm bağında Sıra sıra büklüm büklüm Kütüklerin tekrarı. Kütüklerde salkımların, Salkımlarda tanelerin, Tanelerde aydınlığın. Geceleyin çok büyük çok […]
Çarşı pazar dolaştım karıcığım, not ettim fiyatları. Tanganika dehşetli ucuzluk. Mesela, güneş, hem de en olgunu, en kırmızısı, yağmur mesela, […]
Henüz vakit varken, gülüm Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden […]
Akıyordu su gösterip aynasında söğüt ağaçlarını. Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını! Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı […]