Heyecan ve Fırtına
Bir hitit lalesi tanıyordum ilk defa masum bir aldanıştı hayat pencerelerde intiharı koklayan çiçeklerle beraber çığlıklarıma tutkun bir kuyunun dibinde […]
Bir hitit lalesi tanıyordum ilk defa masum bir aldanıştı hayat pencerelerde intiharı koklayan çiçeklerle beraber çığlıklarıma tutkun bir kuyunun dibinde […]
Ne bayram misafiri, ne düğün gölgesiyim Şu koskoca alemde yalnızlığın sesiyim Meçhul bir ıstırabın kurbanıyım boşlukta Bir bodrum katındayım, esrarlı […]
Bir su ver, dirileyim kuruyan köklerimde bir köprü kur çıldıran nehirlerin kalbine bir kuşun yuvasına götür gökkuşağını karıncanın kırılan ayağına […]
Gelmedin son hayal de yanıp yanıp kül oldu bu deruni kavgada kırılan gönül oldu şimdi menziller elem, yürek duman, sine […]
Bir hicran çölüne bıraktın beni Kalbine girdiğim yolu kopardın Yaydın üzerime yalan gölgeni Adını andığı dili kopardın İçimden boşluğa savruldu […]
Saçlarına can veren yıldızlar nerde gülüm Hangi ferman dokundu bakışlarına senin Belki sahrada değil, şimdi göklerde gülüm Taşıyor bulutları gözlerinde, […]
Sana bir uygarlığı getirdim; anlamadın Yavuz kahramanları, şiirin burçlarını Ayak ucuna koydum gecenin saçlarını Urganmış boynumda taşıdığın gerdanlık Sana hükümdarlığı […]
Varedenin adıyla insanlığa inen nur Bir gece yansıyınca kente Sibir Dağı’ndan Toprağı kirlerinden arındırır bir yağmur Kutlu bir zaferdir bu […]
Unutmak, yıldızların ciğerine saplanan Bir lâle yaprağına gömmektir sevgiliyi Unutmak, bir kaktüsün küllerinde ansızın Alevli bir tapınak eylemektir sevgiyi Unutmak, […]
Sana geliyorum yalnızlıklardan yürüdükçe hicran gülüyor gibi yüreğimde dağlar yükseldi kardan vuslat, ağır ağır ölüyor gibi gözlerim, buzlayan kanatlarıyla yorgun […]
O eski hülyaların sahile vurduğunu Yakama bir muamma taktığım gün hatırla Gurbetin mahşerimde bir sıla bulduğunu Dağlar gibi eriyip aktığım […]
L ey imtiyazlı güzel, uyan derin uykudan hatırla bülbüllerin divane olduğunu dün sabah seni görüp çarpılmış gökte güneş önce anlayamamış […]
Dön kendine, gözlerimi yüzünde vur kendini kimsesiz yollara ömrünün ey sarı gök bulutu, ey ızdırap gülşeni zaman definesini taşı dağarcığında […]
Zembilcide büyüyen, dal üstünde uyuyan gülmek sende gül olur, sen bende diken diken elmas beşik içinde kundağını öptüğüm sevmek tende […]
Daha dokunmadan kurudu irem çöllere bir türlü yağamıyorum yeni bir koşunun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp […]
Bir akşam ışıkların dağlara güldüğünü Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü Görürsün hasretiyle sabah ezgilerinin Bir akşam gözlerin ufka dalar pek […]
Bu şiirde iki göz var biri senin; biri onun Senin o karanlık, küf kokulu matem gözlerini terkediyorum biliyorum; saçlarının sarısı […]
Gözlerinin renginden almışsa ahengini ruhum nasıl unutur gözlerinin rengini uzaktan bakıyorun O’na hep yeşil yeşil bu vehimli muamma parlıyor ışıl […]
Seni kaybettiğim o günden beri içimi dağlıyor hasretin, sızın kah gönderiyorsun yalnızlığını kah karşıma çıkıyor ansızın herhangi bir gecede, dumanlı […]
Hayat su misali süzülüp gider Vahşi derelerin selinde kalır Rüyasında gamlı bülbül ”ah” eder, Yankısı bir hayal gülünde kalır Güneş […]
Bakmayın çevremi kuşatanlara Hüznün, yalnızlığın şairiyim ben Issız ovaların nehiriyim ben İçimde işliyor derin bir yara Aşkın öldürmeyen zehiriyim ben […]
Sen gideli ardında sadece hüzün bir de rıhtımların şarkısı kaldı senin senden öte bir şeyler olduğunu biliyorum, ama akşam oluyor […]
Mevsimlere dokunan tebessümün sıcağı Sana doğru akmayan ırmağın sığlığıdır Gariplerin hüzünle alevlenen ocağı Sana doğru süzülen damlanın çığlığıdır Maskesi çocukları […]
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce Nasıl tanıyorum bilsen geçtiğin sokakları Biraz mahmur oluyor […]
Gözlerin dokunuyor kalbime ey cefakar Öyle uzun bir hicran sundunki hayatıma Zehrini yudumluyor ruhum melankolini Lambalar sırılsıklam gönlümde sönmesin yar […]
Sende sevgidir zaman ve Leyla’dır Kulak ver, tükenmeyen âh ü zârıma, gözler Ey, dikenli yolları gökyüzüne bağlayan Bir hayali dilberin […]
Saatler bitmiyor yapayalnızım Gülmek istiyorum, gülemiyorum Sensiz olmak mıdır hep alınyazım Bilmek istiyorum, bilemiyorum. Esirgedin nazlı, hilal kaşını Harap ettin […]
Seni benim kadar sevecek olan başını taşlarda çürütmelidir yarasına dikenleri sarmalı kalbinde dağları yürütmelidir gözleri her sabah başka bir çeşme […]
Seni bir kilimin nakışlarında devlerin şimşekli bakışlarında kanı sevgi olan hatıraların göklere uzayan yokuşlarında bulamaz ayağı prangalılar yayını terkederken kırılan […]
Böyle mi olacaktı türkülerin son hâli ezgilerden sorulur küfürlerin vebâli ayna kırıldı; hasret divanında gül soldu papatya uçarı bir zakkum […]
Sen ki, gül bahçesinde kalbimin mâhurusun Bir de hüzzâm yerine bana nihâvendi sun O kâbus günlerin matemi unutulsun Gülümse de […]
Birgün seni müzeler cavidanı sayarlar Ruhumu mumyalayıp mahzenine koyarlar En güzel rüyaları koynunda gördü gülüm İffetli aynalarda saçını ördü gülüm […]
Ben, yıpranmış sokaklar ortasında avare sen, kırgın bir ülkenin süreyyası: Gülnare honçalı novroz gelir; bir de siyah ve sarı dalgalanır […]
Korkmazdık geceden, silah sesinden, Sular kirlenmezdi avucumuzda Uçardık göklerin penceresinden Yıldız ülkesine, mavi sonsuzda Gönlümüze henüz gelmemişti güz, Sevgi sürülürdü […]
Işıklı tellerine takıldı ayaklarım.. karşımda alev alev duran kirpiklerinin.. kapattın yüreğimi karanlık evlerine bana kim olduğumu soran kirpiklerinin.. o akşam […]
İçimde bir acı fırtına kopar Bulutlarda şimşek çakar giderim Bitmeyen arzular yolumu kapar Çılgın bir sel gibi yıkar giderim Anlarım […]
Bir darbımeseldir canfêzam bakışların vurur beni uzanırım da kadife saçaklarına rüzgâr durdurur beni şehrinde kaybolmuşum uzatmalı kirpiklerinin en leylâk kokuşunla, […]
Sensiz kalan bu şehri yakmayı çok istedim mavi bir aleve dönüştürdüm kalbimi bir anda tutuşturmak istedim beni böyle umarsız bırakıp […]
Beklenmedik bir fırtınaydı gelişin… uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını bir fanus altında sıkışıp kaldığını.. aşkla kenetlenen […]
Hicrân rüzgârıyım, işkence seli Kuşandım sevginin intizârını Mecnun, yüreğine saldığım deli Bitmeyen bir aşkın ihtirâsını Hicrân rüzgârıyım; alevden tahtım Benliğim […]
Kırmızıyı sevdiğini bilseydim hayallerim kıpkırmızı olurdu İstanbul hala güneşin ardında ufuklarında birkaç kara leke birkaç kan pıhtısı dudaklarında İstanbul hala […]
Elim silahlı sermayem: Gurur Ne çiçekler benim; ne ben çiçeğim Bir gün hesap için divan kurulur Ayaklar altında kalır yüreğim […]
Yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını Damlasın gözlerine sonsuzluk usaresi Dalgınlık evlerinin en güzel melikesi […]
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı? Sahile vurdu kalbim, su yandı, kum da yandı. Bir mum gibi eriyip aktı […]
Sen ey şehrin yerlisi, cesur, kararlı mühür Sen ey inatçı kıskanç, alçak gönüllü ve hür Karanlık geceleri korkutsa da günahım […]
Gül zindanı yapsalar vardığım her durağı bana bir gül delisi deseler de her akşam seninle ışık oldum, yakın ettim ırağı […]
Benden anlamadın şiirden anla Senin gülüşünle yaşadığımı Akşamı ettiğim senden kalanla Sabaha seninle başladığımı Benden anlamadın şiirden anla
Aldırma, kaldığıma tenhâda böyle sessiz derdime vâkıf olan simurg bile çâresiz asırlar taşıyacak alnında mühür gibi yurdunda en karanlık zindan […]
Hülya tatlı bir andır Süzülür dibine selvi ağaçlarının Zambakların, sevda çimenlerinin. Dağlarda duman duman tütüyor sıla Sıla da garibin omuzlarına […]
Ey yıllardır içimde beslediğim kanarya senin o sulusepken, yeşil gözlerin var ya gökleri denizin elinden aldı fırtına delirdi; deniz bunaldı […]