Penceremden Görünmeyen
Çamağacına Duman renkli ve kocaman bir karganın Kumlu dalgın kanatları ardından Denizin derinliklerine açılan Akdeniz güneşinde çürümüş ahşap Ve kuytu […]
Çamağacına Duman renkli ve kocaman bir karganın Kumlu dalgın kanatları ardından Denizin derinliklerine açılan Akdeniz güneşinde çürümüş ahşap Ve kuytu […]
Sabah erken kalktım dereler buz Tanrı bilir ne zaman döner avcılar Kör Süleyman gece gündüz sayıklar Çadırı yıkılsın da bozulsun […]
Akşamüstü oturdum yol kıyısına Düşündüm Ne kalacak bizden geriye Balkan yaylasından ve bozkırlardan Kafdağlarına giden şu bulut Sonsuz mevsimlerle esmerleşen […]
Baban bu toprağın en delikanlı boğasıydı bir nevruz şenliğinde kestiler Ne tuhaf sen kirli yeşil eylül bulutları altında ve aylardan […]
Ayrılık şiiri ne kadar yalın Sevdiğimiz aşk sözcükleri gibi Kılıçla kesiyor bir hain nokta Öpüşen virgüllerle akan cümleyi Nasıl soğuk […]
Vermeme olanak yok bana verdiklerini Ama ayrılırken bir hesaplaşma da gerekli Geçmiş bunca güzellikten bir anı olarak Ben seni alayım […]
Küçük ırmak sen buradan gidince bozulur bahçeler bağlar ve durur mu gider arabı zengi atlayıp kişneyen atına yerine kays gelir […]
Durmadan değişen bir kentte selvilerin anılarıyla uğuldayan bir sokaktı Yüksek ve külrengi yapıların tepesinde ikindi sarı bir ışıkla vururdu pencerelerin […]
At konuşmadan çıkar yollara Eğersiz çıplaktır bir payitahtın ıssız sokaklarından sabaha karşı bir ılgarla geçer Açılır sular ve deniz koşar […]
Çok tenha bir kumsala çekilmiş Bir dilim taze kavun sandalı Masanın ayağından sular geçiyor Çıplak memeni okşayan rüzgar Bir turunç […]
Merhaba güzelim, bak nasıl doldurdu -Dur önce şu sigaramı yakayım- Kırmızı bir güneş bardağımızı Dışarda kararan rum kilisesinin Gürültüyü yapraklara […]
Yeraltında bir bizans sarnıcı gibi loş Kuyularda körlerin durağan bakışlarını Tedirgin bir çocuğun önsezileriyle Bozmadan geçerken hiç düşünmemiştim YUkarda bembeyaz […]
Yalnızım bir kompartımanda Bir hızar testerisinin yaz ışığı ufuk hattından Ağır ağır gözlerime geliyor köşede rüzgar Tozla yıkıyor söğüt dalını […]
Cezayir Ağacı Sevgilim Cezayir beyaz bir duvar Bir yani akdeniz öbür yani nar Senin nar ağacın benim denizim ve duvar […]
Körler ülkesinin tam karşısında çünkü gören olmadı seni benden başka duran kent sevgilim nicedir surların çevirdiği denize doğru kurdum barbar […]
Bütün bir haziran evin önünde Akasyanın dallarını eğerken rüzgar İpeğe kırmızı bir gül işlerdi Kulağı ıssız ve tozlu yollarda Yoksulluğun […]
Kendine esen rüzgarla derinleşen yüzü bir adamın durur ve ormana bakar, bu benim. Damarların ugultusunu duyar bir sarnıçtan gizli bir […]
Bir ülkeye binmişim adım ne bilmiyorum Irmaktan geçsem gerek kör karanlıktayım Yapışmış bir yanından bir satrap kıtasına ülke ve elimde […]
Telefon direğinde bir yeni yaprak Yaralı, gergin bir dişi tayın yelesi Kiraz çalgısının dalıydı sesin Bir bahar vuruşuyla titreyen Unutma […]
Sen gittikten sonra iki çalgıcı turnalar semahını çaldı ve kimse dinlemedi onları benden başka. Sarımsak kokusunun yoksulluk ve rakıyla buluştuğu […]
İlmekler atar günlerin yatay rüzgarlarına bir yağmur başlangıcı gibi belirsiz. Uzakta boşanan bir yayın, açık havada çınlayan çekiç seslerinin ve […]