Bu ne kaygusuz gündür Sıcağa asılıp kalmış Bir şey yok diyeceği İki balık döner durur İki balık birbirine değmeden Yutmak […]

Bunca istekle aradığımız İri bir çınar yaprağı gibi Düşüyor sevinç Yılgıdan mermere dönmüş yüzlerimize Bir ağaca sımsıkı sarılan insan Parmaklarıyla […]

Seni sevmek ne kadar kolay Akıp giden bulutları izlemek Kaynak başında köpüren suyu Yerden fışkıran ışığı yani Eğilip içmek Binbir […]

Önce gözdük, çoğalmış binlerce göz Dişlenmiş çavdar gibi Diken artığı toprak sürmesinden Yaprak saçıydık taşlarda Öptük sırtını ürperdi dağlar – […]

Savruldu yapraklarım Dağıldı mevsim Ya ben Şimdi sensiz Ne yapacağım

Onur, diz çökmektir biliyorum Ayakta korkuya sarılmak değil Bu yüzden şarkı söylüyorum Büyük bir tohum gibi saçar çiçek tozunu Bir […]

– Zeynep Ece’ye – Çocukların yaptığı resimler gibiyiz Eksik resimler Ama öyle canlı, öyle bereli Gözlerimiz dağılmış gül biçimi Yol […]

Yine de toprak suyu dışına salar Kan boşaltır güneş beyinlerimize İki özgür ruhuh kucaklaşmasıdır Birbirimize çektiğimiz hançerle Yine de tıpkı […]

Benim işim bu Denize bıçak atmak bodoslamadan Yaşlı bir fener ustası gibi Geldim ya, Bakır çalığı bir acıdan Herşeyler bir […]

Gördüm ben, daha ne ki beklediğim Yorgun sarsıntısından baharın ağaç Henüz doğmuş bir kuzu ıslaklığında Aktı aydınlığa bir çiçek önce […]

Uyan şimdi uyan tam gümüş vakti Bir su tomurcuğu patlar mavide Açılır göğsünde gün, görkemli diri Ne varsa kırlangıca dönüşmen […]

Nasıl görmezsin, bir güvercin uçtu Bir tek dalına kanadı değmeden ağacımızın Düşlerin içinde belli belirsiz Senin yaban yüreğini aldı götürdü […]

Buradan geriye kaç kişi sığmıştır Binlerce binlerce yıl önce Mermer taşlardan atlayarak Çıplak ayaklarını kaç kişi çoğaltmış Kaç kişi orada […]

Sen daha gelmeden Sevincim Masanın örtüsüyle Koyu yeşil camların üstündeydi Kafamdan şimşek gibi bir umut geçiverdi İlk kez nedensiz, keyif […]

Şimdi ilk korkunun dönüşüyle Göktaşı da düşse aramıza Geçer ıssız karanlıktan İçi oyuk ağacız herbirimiz Ağusunu tükürüp attım yüreğimin Bu […]

Yağmur ve kiraz ağacının çiçekleri, Bütün bahçemizi yıkadı, Gece yorgunluğuna düştüm. Komşum yoksul, komşum umarsız Buğulu sesinin ardından Issız ocağına […]

Su içiyor bardağımdan Karşımda tam karşımda duruyor Açsam ağzımı Benden önce o söylüyor Yastığımda onun baş izi Onun serinliği göğüs […]

Sürüyle kuş havalanır kafamdan Bir atımlık yakındadır yalnızlığın gövdesi Sokaktan, duvardan, çağdan öte Şavkıdır insanımın Ve bilincimin sesi. Duttaki böcek […]

Ustam, Bana nektar sundu Soluklandı genç yüreğim İlk kez değil -İlk kez değil – Bir ışık yağmurundan aşka Bu kaçıncı […]

Her gece uykunun tam boşluğunda -Uykum ki ağır kurşun yarası – Sonsuz yaşam ve tad içeriğiyle Sınırsız isteklerdir Bedenimde sıkışan […]

Al basmasın yanaklarını Yasemin gülüşlü sevdiğim Çekiverdin mi kapısını yasağın İncecik yağmur Tatlılıkla saracak sonsuzluğu Rüzgar, Kavak ağaçlarına uysal karanlığı […]

İnanmayı öğretmediniz ki bana Ne zaman size uzansam Çok kısa dalgalardan döndü başlarınız Geriye her bakışımda İçimi örter yorgun ve […]

Kimselere yağmıyor bu yağmur Gençlik anılarından başka Kimseler bilmiyor, ıslanmıyor hiç kimse Yalnızca uzak denizleri çağırıyor Hangi mevsime yakışır acaba […]

Uzak uzak çarpar benim yüreğim Az yaşarsın, sevgim doğurur seni Bilirim ki düştük tanrı gözünden Bir kez bile olsun gülmedim […]

Koydum seni suyun yerine Dağıldı yüzün Bir bataklık otuydu ellerin Kavradı taşların altından Yıkanan günü Yerinden kaldırıp bir ağacı Uyuttum […]

Tutunup dere kenarındaki ince sazlara Bu gezegenin en eski türküsü Kendi başına iner yorgun Kendi aydınlığına Belki hanımgelinlerimizin Bol güneşte […]

Sessizce uzar gider bu ağaçlar Girer yavaşça bedenimize İçimizden çekilen suyla Ağız uçlarımızda, el ayamızda Her öpüşte gül açan Anlatma […]

Havada nemli ve tuzlu bir serinlik Karanfil yağları damacanayla Gül yağları, bergamut, lavanta Akşam güneşine bulandı Limanda boydan boya Ne […]

Dağbaşında bağdaş kurmuş Yalnızlığı bedenimin Karanlığa dönüşmeden Askıya aldığımız zamanı, Suların kaynağına çeker yabancım Kararsız ve çok savruk Büyük dalgalar […]

Kalın gövdesinden tutuşmuş tomruk gibi Rüzgarda acısını tanırım onun Hiç bu kadar yakına gelmemişti Gökyüzünün gergin göğüslerinden Toprağa kar olup […]

Akşamları geçerim ara sokaklardan Kaybolmak için yürüdükçe Her yolağzında rastladım kendime Ne çok kuş duman gibi dağılan Hepsi alaca, hepsi […]

– Sühendan Fırat’a – Binlerce güneş olacak, binlerce güneş Yılgının izlerini, yılgıyla sildiğimizde Yaşamın mora dönük aydınlığından Evcilleşmemiş uygarlığın bakışı […]

O kadar yorgun ki yeryüzü Kavgamızdan Durduk en güzel yerinde Günün Belki dinlenir ışığımızda Ağlayan bir çocuğa dönüyor Ağzım Açıldı […]

Geçtim kıyısından gecenin Yıldız döküyordu rüzgar Vurmuş ellerini toprağın yüzüne Ağır bir tüfekti sanki Akşamdı ya da akşama yakın Suya […]

Sen içerde bir yerdesin Zaman kök ağzında çiçek Bir gelirsin gölge kayar geriye Yürek ki çoğu kez süt damarıdır Başın […]

Öyle uzun zaman geçti ki üstünden kim bana benziyor şimdi kim artık senin çizginde izlermiş gibi çiçek açmış ağacı kalakaldık […]

İnsan gücünün nereye vardığını bilemiyorum Hala dünyaya bağlıyım, hala Gece gündüz içimde kapanmayan göz Bir damla yaşı esirgiyor Zincir yapıp […]

Rüzgarın kokusunda denizin tuzu Ufkunda özgürlük Yanyana iki sandal gibiyiz Ayrılacak mı yollarımız Birlikte mi yolculuk

Bir sal üstünde gecelediğim Bir kuşluk zamanı Ansızın duragelir Suçlu olsam, uzakları Yaşmak olsam, akşamları Devşirir Nerdeyse dün değil, yıllar […]