Islak çamaşırlara konan serçe hemencecik kaç oradan sen de yoksa annem gibi hastalanıp ölebilirsin
Benzer ayetler:
KuştüyüAntene konan kuşun şiirler yazılı beyaz tüylerinde belli ki konaklamış demirparmaklıklı bir pencere önünde...
Serçe KuşuBu sabah bahçede karşıma Küçük bir serçe kuşu geldi; Havuzun taşına kondu, Bir içti, bir doğruldu, Nasıl da korkuyordu. Sen […]...
Sizleri GörüyorumSizleri görüyorum, bahçemizdeki çamlar, Bütün gün gölgesinde oynadığım dost badem. Derken dallardan, ılık, iniveren akşamlar: Evine dönen babam, camda bekliyen […]...
Adına Yaktığım TürkülerNe söyler bu türküler Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler Sevilip sevdikten sonra İnsan böyle yalnız mı kalır Bahtına hatırlamak mı […]...
Yağmur KaçağıElimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden […]...
ArasıcakAteş gibi bir öğle vakti. denize üç kilometre. ensemden döküldü aşk. önümden, dizlerime… oradan sandaletlere ve toprağa…...
Annem Yok ArtıkAnnem yok artık. Beni düşünen kalbi yok. Bitti. Umutsuz olmak istemiyorum. Umutsuzluğun bir çıkar yol olmadığını biliyorum. Annem yok artık, […]...
HırsızlamaKapalı Kızların Kapılarını Hırsızlamalı Kim Takar Karşı Kapıya Karanlık Konan Papağanı Çatlatıyor Damarlarımı Kan Bahar Gelmiş Aylardan Nisan...
ÇukurBilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru Güveniyordum oysa ben sevgimize vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin […]...
Annem ve AkşamBir kapı açıldı, ansızın, baktık: akşam!.. kimse benzemez oldu kendine; kimbilir ne kadar hüzünlü artık, bir odadan ötekine geçmek bile… […]...
El EleMavi çocuk pencere Avcunda kartopu El ele yürüyor Çınar yaprağı serçe Ölüme zulme...
TutukluTutsak olacağını bilerek yine bu sabah demirparmaklıktan içeri usulca sızdı güneş Yasaklanınca görüş gününde çiçek getirilmesi arka duvarın dibinde sarmaşık […]...
Bu Da Öyle Bir AşkSırtımda çıplak Islak nefesin Bi gidip bi geliyor Biz senlen yatmıyoruz ki Yaşamıyoruz da Hep yarışıyoruz Sen mi ben mi […]...
HisarbuselikSerçe parmakları ne güzel serçelerin Onlar ki ilk ışıkların örneği üzre Bir cicim dokunuyorlar Gök yüzbin kere...
Gül Yenisi Küçük KızBir park kanepesinde oturuyorum deniz kıyısındaki, burnumda tütüyor günyenisi küçük kız, bir çocuk kadar suçsuzum onu sevmekle, bunun için ilgileniyorum […]...
Terleten KelimelerKalabalık bir aşk bu, ortasından bir halk geçiyor Başlatarak kentleri alacakaranlıktan. Ama konumuz gökyüzü Eski bir uygarlık gibi insan. Çağ […]...
Anneler GünüYeşildir artık yüreğinde kara bulut Bugün anneler günü annem beni unut Evde acılar koynuna yangelip yatmış Inadına giyin sen de […]...
Çocuğun SöylediğiBir çocuk “HAYIR” dediğinde Göğe bakın Kuşlar uçuşuyor mu Yoksa bir uçak mı yaklaşan Kuşkulu Uyku mu karşı koyduğu Yoksa […]...
GidiyorumÇölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde Kavrulup gidiyorum. Serseri bir rüzgar gibi hep ganimet peşinde Savrulup gidiyorum Serçe kadar pervasız, […]...
Düzenli DünyaBayılırım şu düzenli dünyaya Kışı, yazı, baharı, güzü, gecesi gündüzü sırayla Ağaçların kökü içerde Dalların başı yukarda İnsanların aklı başında […]...
Sevinç ve HüzünSevinci kapıştılar taşımayı bilmeden, Şimdi bilen yok, nerede oturuyor. Köyün delisi Hüzün, yalnız kaldı yollarda Adam-adam, sınıyor, arıyor yoldaşını.. Kıskandıran […]...
Bir Aşk Şiiri “sana”Parmaklarını öpüyorum teker teker, Serçe parmağın dahil. Bir eriğin çekirdeğini Kucaklayışı gibi kucaklıyorsun beni. Ne ışığa ne havaya ihtiyacım var […]...
Körpecik DalındaKörpecik dalında Tüyü titrerdi Sabah çiği Islak serin alnında Onaltı yaşında delikanlı Yüreğinde gülüşü Aymazlığı sevdaya İpince gözyaşı Soluk ayışığı […]...
Piyanolu AsesBen piyano çalıyorum sen orada kaç yıl Saçlarını at sevmeyi değiştiriyor çünkü Ellerini at gözlerini at dudaklarını at yoksa Ben […]...
Doğanın YasalarıÖlümcül zehrini boşaltır Oluşunca çevresinde ateş çemberi Girdiğinde çekimine hayın gözlerin Uzatır boynunu keskin dişlere Böyledir yasaları doğanın Yiğit akrep, […]...
Bu Şehrin İşıklarıŞehrin bütün pencereleri yandı Sofralar kurulmuştur her evde şimdi. Sofralar ki, insanlar oturur yığın yığın Sofralar ki, çatal-kaşık sesleri dolu… […]...
Son Dünya SavaşıSığınaklara indirelim kuşları Ne ciğerlerinin dayanabileceği gökyüzü Ne içebilecekleri bir yudum su kaldı Sığınaklara indirelim balıkları Kurşuni gövdeleri kurşunlaşmadan Sığınaklara […]...
GeldimOraya geldim – Oradan gittim: Öylesine yakındık ki. Dalından kopardığım yeşil elmanın Iki yarısı değil Hepsini yediğin kendisi gibi. İçinden […]...
İlk UykularYıllar var, o zaman küçüktü göğsün Boğuşmak bilmezdin bu kuş tüyüyle Hülyanın ve yazın ve teneffüsün. Sihriyle uyuyan bir kızdın […]...