Binlerce
Binlerce pazartesi geçti ömrümde
hangisiydi o çıkaramıyorum
bir kiraz yediğimi hatırlıyorum kurtluydu
demek oldukça eski
bir de saçma sapan şeyler
bir kızın diz altını örneğin
bir adamın çirkin sigara içişini
nasıl yaşanıyor bu vesayetli dünyada
hangi çılgınlar nasıl dayanıyor buna
kimsenin soyunu sopunu bulmak görevim değil
kendi öykümü düzenlemek yetiyor bana
güzel bir öğle vakti
eski güzel bir aksamı hatırlayarak
sonra dopdolu şeyler
damacanalar gibi
içim kabarıyor
sonu olsun diyorum
neyin sonu ama
hiç değilse bu taş basamakların