Babam
Mavi çakımlı tramway Dubaları oynuyor Galata Köprüsü’nün Dar-ül-fünun talebesi Mustafa Raşit Halep’ten gelmiş İdadi mezunu Geçememiş köprüden Paralı o zaman […]
Mavi çakımlı tramway Dubaları oynuyor Galata Köprüsü’nün Dar-ül-fünun talebesi Mustafa Raşit Halep’ten gelmiş İdadi mezunu Geçememiş köprüden Paralı o zaman […]
Ben bu resmi biliyorum İmgesi tutmuş elinden Unutulduğu yerde Boş yankı gözleri Ben bu gülü biliyorum Kapatıldığı günden Dalına su […]
Tutuklamıştı Havva Adem’in bakışına Tüm utangaç çağları Bir demet bulut Üstelik elinde Çoban armağanı
Dünya duruyor yerli yerinde Kendi ekseninde dönüyor herkes Bir ben miyim pervane yörüngenizde Uydusu kölesi olduğum güneş
“Cemal Süreya” için Bu garson Yüzdesini almıyor mu Niye üstü kalsın
‘Gülsen Denizsel’in sevgili anısına Başka seçeneğin yoktu demek Ölümden başka Benim de Seni sevmekten başka Uyu güzelim uyu Nakkaştepe’de Olsaydı […]
Vaniköy, Kızkulesi, Kuzguncuk Danzig koridorunda Almanlar Düşecek Polonya Aylardan Mayıs Karaköy’de indi Orhan Pilotluğa hevesli Laleli’de oturan Soğuk amcamın yüzü […]
O kadırga batık Kabzasında yakut Pas tutmuş çelik Çift oluklu hançer Yine uyanan sabah Geceyi taşımış Böğründe balta Devrilen ağaç
Hiç eskitmeyecek beni bana benzeten hoyratlıklar Umdum çocuk sokulganlıkları eprimez Kendi saf yoksulluğu doyurur karınca yiyenleri Seni ben yeter dalgınlıklarımdan […]
Müteverrim içli Gizemli Garbo “Kamelyalı Kadın” Ö lüm döşeğinde Dillerde Yahya Kemal Hıçkırıyor Handan Divan Pastanesi’nde Anısı parmağımda “Ankara Ankara […]
Doğa her şeye karşın yenileyecekse durmadan Neden önemsemek bunca kendini Taşlı tarlalarda bir tek gelincik Savaşmak değmeyeceği ölümsüzlüklere
Mavi çocuk pencere Avcunda kartopu El ele yürüyor Çınar yaprağı serçe Ölüme zulme
Yok eller alnında Aya bakıyor tekil Suskun usul göğsü Soluk buğu camlarda Haberi sonra gelir Atlar sırılsıklam Gök uykuda parlak […]
Şafak attı atacak Hurcum kapıda gidici Kadı Sait kızı anam “Gurbet ne kadar acı” Orhan’ın baba-evi Öptüm ellerini sıcak Kalbinde […]
Ölüm süzmüş gözlerini Testi yazıtlarında sözü geçmez Uzun fısıldadığı sen değildin hiç Geceye yineler ak doğumları
Ayırdığın çenelerinde ezilmek Diş aralarına dostluğu konduranlara Tuhaf patlak gözlerinden akan yaş Derini kullananlara selam bayrağı Bana ayakbağı olma sakın […]
Ben gitmem ya bilesin Bırakıp gidersen beni Kayalıklar orada Omurgam paramparça
Yanağından aldığım öpücük Ölüme vereceğim rüşvet içindir Kayalardan geri dönen köpük Kahkahası patlayan denize inattır Gece ağarken sırtından dağların Baykuş […]
Kar savruluyor Zorluyor duvarları Kime sarılgan Mi-minör kolları? Gibiyim kalın ve hantal Postu üşümüş Yüreğinden nabzına Dolaşan kor alaşım Isınsın […]
Seni düşünüyordum Biri arkamda durdu Ateş mi edecek ne Ağlama İlk gözümün ağrısı
Sevdiğimi bulun kafdağının eceleri Kılıcım yok kırağılar derliyorum Bağışlamayın kızlığınızı sakın Karaya ağır sabahların geceleri
Ölümcül zehrini boşaltır Oluşunca çevresinde ateş çemberi Girdiğinde çekimine hayın gözlerin Uzatır boynunu keskin dişlere Böyledir yasaları doğanın Yiğit akrep, […]