Ey Halkım!
Sevidir öz türkçe Tüm belaların mümessili Her dilde aynı sızıyı hatırlatır Yalnızlık Bakma kemik sesidir sesimin içine sızan Kırılmaktadır sabah […]
Sevidir öz türkçe Tüm belaların mümessili Her dilde aynı sızıyı hatırlatır Yalnızlık Bakma kemik sesidir sesimin içine sızan Kırılmaktadır sabah […]
Çöle kıyısı olan kentlerin limanları sıkıcı olur kuş uçar gemi geçmez, kervan zaman içinde. böyle kentlerde insan fırtına gibi sever, […]
Değişen ben değilim dönüşen savaş yaşlanmakla ıslanmak aynı şey: bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlanmak şimdi ölüm bile yetmiyor acılarımızı tartmaya dostlar […]
Bir ufukta bitiyor yüzün ve başka bir gökyüzü başlıyor komşu ellerle sarmalanıyorsun yanıyorsun… ne kadar övülsen az avazım çıktığı kadar […]
Büyüdükçe, sentetik zamanlara kangren ayaklar bastım, izi kaldı ömrümün… Kara çaldılar yüzüme bütün kara parçalarında elbette “afrika dahil” parça başı […]
Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü, Kavim göçlerinden bu yana ağlayan Ve durmadan Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler Çalan, çaldıran, yakalatan […]
Tam soruyordum “madem ölecektin niçin bu kadar güzeldin?” peçetedeki balığı gördüm ağlıyordu niçin ağlar peçetedeki balık diye sordum bir mendil […]
Kolları kesiliyor takatten alt kattan sesler ve penceresinde kız çocuğu bir fesleğen kokusu inadından olacak evcil daralmaların kuş yüreğinin içinde […]
Bu imkansızlıklar bu yaralar hepsi, hepsi insan işi sevda diye bağıran yüzün, bir kitabın en sır satırını okuyan sesin, beni […]
Artık kısa pantolonlu çocukları Gençlik parkına götürmüyorlar Ve anneler trafik lambalarında köylü değiller o kadar Locadaki farelerden bile kemirgen Gişeci […]
Yaşamak uğruna ölmek bu olsa gerek Sevmek uğruna acı çekmek bu olsa gerek Hayat uğruna savaşmak bu olsa gerek Peki […]
O beni buldu. Bense sadece bulundum Adı Ece’ymiş öyle söyledi, Çok güzelmiş, çok alımlı, O beni buldu. Geldi… sadece… Geri […]
Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı; gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi. Hiç düşündün mü belkiyi Belki, eline en yakışan takı benim […]
Güzel bahçeli bir ilkokulun penceresinden dünyaya, hayretihasret ve biraz da bayat bayram şekeri kederiyle bakan, aklı canbaz, yanağı al, sesi […]
Ağbi, dedi bir söz var, dilimle yüreğim arasına sıkışmış belki on yıl belki onbeş gider gelir usumun uslanmayan yerlerine, bir […]
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla uçak örneğin uçurtma mesela altına konulabilir bir ayağı ötekinden kısa olduğu için sallanan bir […]
Astarı erken sarkmış kirasız kaygısız belki kefilsiz bile et kokusunda bir vitrin özlemiyle büyütülmüş bir kasabada ölmeliydim aslında on yıl […]
İkimizde seni seviyoruz ne güzel Olmuş yerlerine bakıyoruz Bütün aynalarda ikimizde seni beğeniyoruz ne güzel mevsimler geçiyor üstümüzden susuz bir […]
Içimin gülen yüzü, hoşgeldin… Berfinim, içimin güler yüzü, yaşanılası iklimim hoşgeldin. (adımın çapraz yazılması kimin umrunda… denize düşen yılana öykünür […]
Adını anmak güzeldi, dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılması… Adını anmak… Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden […]
Tanrım nereye baksam yeşil kasırgalar O sevip gitmekse o Çok uzak ve yemyeşil bakmaksa Tanrım nereye baksam yeşil kasırgalar
Anladım, sabahları açılır. Esnaf çarşıları yeminle “Bedreddin’im bir ağaca asılır”. Anladım, En büyük yalan yemindir. Edilir sabahları, Gecesini hatırlamayan esnafların […]
Biz ne zaman içsek, Köfte geç gelir Ve oturur muhabbetin terkisine Çıplak bir efkar sözcüğü Biz ne zaman içsek, Sabah […]
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne Dolmabahçe’de, çay tadında…. Divit ucuyla […]
Yedi iklim geçer, ağarıp solan güz ışıklarından yalan pencerelere doğru… uykularda olur ne olursa yangınlar, takvim ziyanları, gömülü sevdalar… iksir […]
Nasıl hecelersen hecele hep aynı biçimde yazılıyor ayrılık çok yol bilenler geçti ayağını yordamına göre uzatan kurdun kuşun bileceği hal […]
Bavuluma dağınıklığımı koydum iç çamaşırı kazak filan kağıt kalem almıyorum otellerde var antetli kimsesizliğimle kalıyorum geceleri kirpiklerimin yardımıyla kapıyorum perdeleri […]
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam… Ben seninle bir gün Veyselkarani’de haşlama […]
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul’muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne Dolmabahçe da çay tadında…. Divit ucuyla […]
Gözüme ilişti gözün içimde infilak saati! yasak baktın nikotin sıcaklığıma, bir sigara daha yaklaşıyor bahar… ellerin yanında değil, gemiler kalkıyor […]
“”Bir tek dileğim var mutlu ol yeter” sözünün bir kamyon yükü anlam taşıdığı günlerdi Kaldırımlar toz ve kağıt topakları Ankara’nın […]
Kanıyor takvimden gamsız ağaçsız evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar güvertesinde adresini şaşırmış kayıp bir nisan yağmuru ömrümün sol anahtarısın […]
Günler güz yanığı sonsuza giden raylarda gümüş kum susan çöller gibi yalana buyruk akıyor bıkıyor zaman… senin maviliğinden eser yok […]
Yanarmış yürek böyle Islak bir yeşil sebebiyle Kaçarmış insan kendinden Nereye gittiğini bilmeden Ağlarmış gizlice Kurumuş toprağı ıslata ıslata Severmiş […]
Bir kuğunun boynuna dokunurken… yol bir yere gitmez içerde düz saçlara uğrar ayak üstü bir akşamüstü her plansız ürperişin sonu […]
Kente yalnızlık gelirdi sen uyuyunca Yüzümde mevsim değişirdi uyandığında Bilmezdin gizliden seni sevdiğimi Aşkın içimde solardı adın bahardı Eteğini koştururdun […]
Adını savurur rüzgar, Saçlarının niyetine. Aşka küserim sonra, ülserim azar, Azar azar düşer şakaklarıma mart akları. Bak ne güzel erken […]
Dokuzunda kayboldu Mayıs’ın, Cesedi bulundu Onikisinde… Kaçırıldığında da Kaybolduğunda da Ve cesetken de Yakışıklıydı.. Amcamdı.
Pencerem boş bahçesine bakar gri bir lisenin içimde servislere dağılır çocuklar ve yürüyerek bitirir okulu küçük esnafın çilli çocukları pencerem […]
Sevmek gibi geliyordu her şey, sevmek gibi gidiyordu kadın adının anlattığı, canın tenini yakmasıydı bir bulut evet ama aslolan bulutun […]
Bizi bilirsin; avuçla su içmeyi marifet biliriz, yenilmeyi bir de kendi sahamızda… bizi bilirsin; saçımızı ıslatmayı fiyaka biliriz, limonla! tesbih […]
Sonbaharın serin esen rüzgarlarında Sabahın güneşi, akşamın ayışığında Arıyorum! Kaybettim geceyi ve gündüzü Yokluğun acıydı hançer misali Sözlerin acıydı kurşun […]
Mum yanar mum ışıldar kendileri yoktur gölgeleri oluşur ferinden korkulsa da rahmetin yenilmez toprağa can katmanın kudreti bir ömre kaç […]
Gülüşünde bir mana var, Saklayamazsın. Sarılışında ne düşler, Ne düşükler, Sakınamazsın. Aynı yolları, Kimsesiz mekanları, Birlikte özleme hasreti… Yalnızlığımın dert […]