Dur Biraz
Dur, dur biraz Bir dur acele etme Dur, dur biraz gitme Dur iki sözüm var yüreğimde Onu duy da git […]
Dur, dur biraz Bir dur acele etme Dur, dur biraz gitme Dur iki sözüm var yüreğimde Onu duy da git […]
Kumlar uçunca eski evin sokağında. Yaz bitimi geldin aklıma. Tozlandı hayalin kırık pencerede. Hatıran derin ıslandı yanaklarım. Ne dünyalar yıktım […]
Koca adam, Utanmadan ağladım, trende. Geceye yenik düştüm, ilk unutan kazandı, Belki, daha genç olsaydım… Utana sıkıla geldim, Bana yakıştı […]
Ben, seni düşünürken, yaşım ne olursa olsun çocuk olurum. O kolu sökük, el örgüsü kazak ve lastik tokyalarıyla salya sümük […]
Artık çıkmıyorum İstiklal’e. Sabah Fatma Hanım uyandırıyor. Helva, ekmek, çay… Bana onlar bakıyor. Odanın hali perişan, ben perişan. Kimse yok […]
Sen doğrularını alıp gittiğinde bir sönük soba gibi sırıttı hayatım. Sorgularını alıp gittiğinde cevaplar yarım kaldı. Bende isterdim alıp başımı […]
O bahçede büyüyenlerden… Ne olurdu ki… Akasyayı belediye kesti, incir zaten uğursuzdu kurudu gitti. Atilla, çocuk felcinden, Gülseren veremden öldü. […]
Nur yüzüne çizdiğin çaresizlik yakışmamış sana. Gül tenine giydiğin o yalanlar hiç olmamış. Ben daha iyisini de görmüştüm. O nur […]
Bir gümüş kolye kaldı senden hatıra O güzel günler artık çok uzaklarda Bir yanık türkü oldum puslu dağlarda Söyleyen bilmez […]
Cep kesmeyi abimden, iskambili dedemden öğrendim ben. Darbukayı amcamdan, göbek atmayı anamdan öğrendim. Jilet atmayı babamdan, küfretmeyi halamdan öğrendim ben. […]