Türk şiiri

Türk şiir sitesi


Sır İçin Sonnet

Gidecek… kendisiyle yitecek belki sır’ı: hiçbirşey kalmayacak… sâdece kırık bir cam; hepsi o kadar işte! –ve ne varsa aykırı bildiğin, […]

Bedreddin

1. bedreddin mübalağa akşam olur güz, nefti dolaklarını kuşanır da gelir yaprağın fetrete düştüğü zaman sen ey yaz günlerini top […]

Eşrefoğlu Rumiye Şiirler-2-

Bahçesi hüzündü onların… bugün Aşk’ız, belki yarın… başka yerdeyiz… nerdeyiz? ne zaman kendimize perdeyiz ne zaman değil… ne zaman geçtik […]

Kanto

Denizdir en güzeli martıların Martıların birazında ak köpük Martıların martıların en güzeli Aşktır Nerde bir deniz buldumsa soyundum Sonsuz kumsallar […]

Kharybdis İle Skylla

Ölümle yeşil arasında ne var? bir mağara durur ve ötekini dinler, mağrur bir çocuk sığınmıştır dağa at biner gibi biniyor […]

Kaab İle Hırka

“beni örün, beni örtün!” bir şey var: eski sözleri uzun ve anlaşılmaz şeylere gömdüm gördüm: sözlerin kumunda bir vaha idi […]

Orpheusa Şiirler-2

Bekleyen isterse beklesin… beklerler… lambalar kuruyor; gül, daha tohumdayken solmaktan bıkmış; dallar, kusmuklu; bir vinç, gitgide ağırlaşan, batan sokaktan kendini […]

Mühür

B. necatigil’e uzun etme artık, şiirden çık acı ve düzyazıyla lanetlenmiş olmadan önceki günlerine dön hilmi yavuz sevdalar ki onları […]

Hilmi Yavuz

Bütün o aşkları yazdı da ne oldu Gülleri çocukları denizleri tuttu da elinden Hep bir ceviz yaprağı gibi belirdi ince […]

Kaside

Ay karanlık gibi durma öyle gel Sensiz bir şey duyulmuyor sevişmemizden De ki halkın gözleri al gelincik sürüyor Uğrular geçiyorken […]

Kalabalık Sonnet

Yalnızlığın sesini yalnızca ben duyarım; hangi durak, hangisi, bekleniyor biryerlerde? bildiğim bir şey varsa, o benim acılarım için yaşıyor artık… […]

Loş Sandık Odaları İçin Sonnet

Loş sandık odaları neden çekerdi beni? çok müphem bir loş sandık odaları neden çekerdi beni? çok müphem bir sadakor: kendi […]

Lethe

Şiir, şiirin kurdudur işte zümrüt ve sürüngen bir dize gidiyor;-gidişi öteki şiire doğru’dur şiirdir seni saran sur kalbim, usul bir […]

Akşam ve Kandil

Mevsimidir, kendi hüznüme döndüm… akşam annemle aramda bir süs gibi dururdu; saatler rikkatle vururdu; özensiz bir eşya kuraklığı dağılmış bahçemize; […]

Yaban Atlarını Kışkırtan Dıonysos

Kışkırt yaban atlarını, kışkırt, dionysos!..’ dediler uzat aşkları ordan, orda fener, kayalar, gelirdi… kim kalbini sana yedirdi? her şey bir’di […]

Kış Medıtatıonları

Ürkek ayak sesiyle kış Geyikler çizen sesimdir Her kelime bir resimdir Sanki bakmaya asılmış Beyaz deriz ama neden Duyduğumuz karlı […]

Birinci Mehmet

7. birinci Mehmet bedreddin yaşıyor mu hala? Ben ki yazmalara ve bala hükmedendim; ihaneti gül diye resmedendim; denizin gönderine ölümü […]

Nazım Hikmet

Hüzün ki en çok yakışandır bize belki de en çok anladığımız biz ki sessiz ve yağız bir yazın yumağını çözerek […]

Mevlana İle Şems

Aşklardır benim bildiğim ben oluş’um sen değişim hangi kitaptan geldiğin bilinmez; ama sen yine de gel, yine gel de bir […]

Doğunun Şairleri

Işte doğu, ki sen ki sanki pir sultan ile baki efendiyi sırmalı bir çiğdemde birleştirerek Rumeli kılan dize işte doğu, […]

Ay Doğar

Ay doğar bir ay doğar umarsız gözlerinden bir ay batar bedir allah karanlıklar bir silâh kahrı gibi oturur yüreğime iflah […]

Akşam ve Sen ve Ben

Ikimizdik, sen ve ben, bir çiçekle onun tomurcuğu arasında bir yerde; öylece durur muyduk, ikimiz gibi? dâima birlikte olurduk hüzünlerde… […]

Kün

Hem acıyım hem acının yalvacıyım ben git! benden yollara doğru yollar sana dönmeden git! düş sözleri ol kün bir yerde […]

Aynalar ve Zaman

Erguvanlar geçip gittiler bahçelerden geriye sadece erguvanlar kaldı şair! bahçelere özenecek ne vardı? işte tenhâ her yanımız, hep tenhâ ne […]

Ölü Kelebek Sonnet Si

Kent! işte orda! ölü doğmuş kelebek; gibi kanatlarıyla varoluş seni bekler… lime lime sesiyle, âh, el bebek gül bebek büyütülüp […]

Ben İçin Sonnet

Benim yüzümdür işte, mağrur, kalın, şizofren; unutmak ve aynayla, aşklarla azalmada; ben gideli beridir Hilmi yavuz ile ben bazen burdayız […]

Ten İçin Sonnet

Ben tenime yürürüm, tenim benim gereksiz et parçası, atılmış, duruyor bir kenarda… áh, aşklar vardır şimdi, amaçsız ve ereksiz birlikte […]

Göçmüş Bir Kent İçin Sonnet

Bir kent, ayaklanmış, yürüyor sana doğru; onbinlerce yalnızlık… eprimiş ama kesif; aynalar aynalardan ürker olmuşken, soru şu: ‘ben neden, biraz […]

Anı-son Net

Aynalar dolaşıyor, bu kentin aynaları; sözlerim sisli sözler ve aşklar kırılmada; aşklardan isteniyor, ah, orda olmaları… kendini odalara benzeten odalarda, […]

Küller ve Zaman

Zaman, dilsiz çocuk, Zaman… bana neler söylemek istedin? sözcüklere yağan kar’dın izini yitirdim bakışlarda bir külün içinden okuyuşlarda kar’dın, kendini […]

Gizem

Hem aldanan hem aldatan olduğu zaman dilden dilin güzüdür üşür sözün yazına karşı kuşlar kuşlarla örtüşür bir yaprak bir yaprağa […]

Sümbül İle Kuyu

Sümbül sinan! seni ağır kuyulardan derledim; seni Aşklara, aşklara yolladım ve tayy-ı zaman güzleri vardır işte bir söz ağarır dizelerde […]

Yolculuk ve Aşklar

Ben kendime derinim, – sana! bir uzun ‘kaybol! ‘ gibi olduğum; kalbim kül dağları, yüklenir ateşten kayıklara odunum… orda geçti […]

Çiçekli Dağ Sokağı

Derindir arası güllerin ve aşkın yakut dilinden duyulur türküsü şiirin: -çiçekli dağ çiçekli dağ aşklar anlatıdır yazın onları bir sokağ […]

İçbükey Sonnet

Yalnızlık kalıtımdır… aynalara bıraktım; kim bakarsa onundur aynaya benden sonra…. âh, sözlerde açtığım yaraları kanattım; durmadan arayarak tenimi sora sora […]

Devrim

Bir gülün açılması devrimdir Bildiğin anladığın bir devrim Kim bilir nereye varmışlığımız Bir av sonu ağırlayan gözlerim Seni anmak öyle […]

Nereus Kızları

Nereus kızları tıpkı toprak gibi, su gibi, güneş gibi yaşarlar. Onlarda yazın ışıkları etle deriye dönüşür’ Marqueite Yourcenar (Doğu Öyküleri’nden) […]

Kilit

Herşeyin kilide, bir kilide dönüştüğü günlerde; herkesin bana bir eşya gibi baktığı günlerde; kilitle beni, ey eşya bakışlı sevgilim! eski […]

Yaz Sevgilim

Kuş uzuyor dizelerde kalbimdir, üretir dinleyin: bir zamanlardı, dağlar ve onların ardı ve yabanıl bir akarsu gibi dadandın kalbime… yaz! […]

Lavinia İçin Sonnet

Sana da yas yaraştığı söylenir, öyle değil!.. birden bir dal kırılır, hani düşer ya suya, sen o akarsusun…akma!..kendine eğil, orda […]

Ölüm ve Zaman

Yollar belli belirsiz yükseliyor yollar yakut uzaklıklardır ve onlara ulaşmak, kimbilir ne kadar, ne kadar zor… yunus yana yana yürüdüydü […]

Doğu 1310

Işte Solhan ve işte kocaman dağlarıyla kalaba ve gülleriyle hısım olduğumuz Palu gözleri korkunç bir deprem hem aslı, hem kerem […]

Musa Çelebi

Devlet solgundu güya ki yaprağın biri düşmüş de, ağaç kökünden sarsılmış gibi elmalar akikti, üzümler canfes ve ölümü bir has […]

Doğunun Diyalektiği

Su şafağa dönüşür ve güzün felsefesi yaprağı akarına bırakmak günün yasmağını örtünür bir tekke nefesi gibi usulca açılır toprak sesin […]

Doğunun Gurbetleri

Akşam en güzel masaldır iyi anlatılırsa doğru olan herşeyde biraz öfke, biraz yılgınlık vardır der, bir kıssa cam incelince şarap […]

Sebsefa Sokağı İçin Sonnet

Ben hep senden yanaydım; o bildiğin sebsefa, sokak ilk göçebe yurdum olduydu hani; işte orda seninle gökyüzünü ilk defa çökertip […]

Kuduz Sonnet

Bir gül üremekte… bizi kuşatır mutlak; o kocaman ağzıyla, giderek korkunç, kuduz! dikenli pençesiyle ve dili çatal yaparak, saldırdı saldıracak… […]

İnançsız

Açılır gecesi inançsızların Tanrı sarı bir çiçektir Ormanın içinden atlılar Geçerken çocuklar ölecektir Denizin gözlerinden tuzlu Bir sıkıntı vurur karalara […]

Doğunun Soruları

Hangi umut, hangi sevda, hangi dağ ve hangi – dağ, allahu ekber dağlarıdır sevda, nazımınki ve ozan bir garip derviş […]

Yollar ve Zaman

Sen bir yalnızlığı koşup gittin de bir yerde buluşulur diye, belki de… elbet buluşulur, orda, o yerde… bir hüzün töreniyle […]