Labirent Sonnet
Sen hüzünlesin belki, belki hüzünlerlesin;
ben, her zaman kendine yarılan bir uçurum;
bir öğle sonrasıdır, kimse yok, kendi sesin
sana âşinâ gelir: ‘bir yerden tanıyorum! ..’
kim nereden bilecek o sesi, yaz gününde?
yaz, bir düğüm demektir, bu yüzden durup durup
sen dâimâ yazları, onları çözdüğünde
bir yumak olur aşklar… sanki hemen bulunup
da yiten labirente, gene ona yolculuk
etmeye geliyorsun… akşamları frengi –
li o resimdeki (hangi resim?) o soluk
ve çok tuhaf kadına… Ariadne, kahverengi…
âh, elbette ölüme endeksleniyor bu kent;
hem aynayla doluyum hem de bomboş labirent…