Bir Kıyı Kahvesinde
. Adaçaylarımızı söylemiş miydik? Üç kişi bir köşede oturmuş ağ yamıyordu. Kimimiz aznif oynuyor, cıgara üstüne cıgara yakıyordu kimimiz. Sanki […]
. Adaçaylarımızı söylemiş miydik? Üç kişi bir köşede oturmuş ağ yamıyordu. Kimimiz aznif oynuyor, cıgara üstüne cıgara yakıyordu kimimiz. Sanki […]
Sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk Mutsuzluklar, bu karalar yaşamda yoktu Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu Sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler […]
1 Denizde boğulan o ilk Fenikelilerdendi. 2 Vergi memurluğu yapardı ve köpekler saldırırdı hep. 3 Babası barbar akınlarını durdurmuştu. 4 […]
Size baktım. Sesin eski ve yalnız Sizi soyuyorum. Büyük ağzınız. Gözlerinizi alıyorum. Gözle – riniz Ortaçağ. Kocaman ve ıssız. Alıp […]
Üç kez seni seviyorum diye uyandım Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim Bir bulut almış başını gidiyordu görüyordum Sabahın bir yerinden […]
Bir zevk duyulmaz oldu, buranın rüzgârlarından Hayat soldu bir günün enginlerinde yine. Selâm! Sonsuzların yorgun gönüllerine Selâm: Güneşi içeren çocukların […]
Karanfil Adın her sabah uyandığımız gökyüzünün yerini aldı. Hangi su olursa olsun Yeşil sen bakınca. Her gün sen baktıktan sonra […]
Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen geçtiği yeri yavaş yavaş çıktım içimden. Dokundum yavaş […]
Bir Çin erkeni yaşadığım evin üstündeki gök. Hey, sıkıntının pencereleri! Beyazsakal. Sığınaklara girin! Benim ülkemin güney sınırına yakın bir deniz […]
Siz ne güzeldiniz benimle bilemezsiniz A harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde Hèlene uyruklu bir rüzgârdınız her şiirde Benimdi, Ronsard’ın bir […]
Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz Yavaş sessiz senin buyruğunda […]
İşte A, D, Z, saçın gecesi, Geç evim, ey benim eski zaman ırmağım. Bir yerdeyim, orayı iniyorum. İşte açık aynasındasın […]
1919 Ben dünyaya bir idare lambası altında geldim Yeryüzü Birinci Dünya Harbi’ni yaşıyordu Başımın üstünde mendil boyunda bulutlar vardı Yunan […]
Bir kırlangıç bir su birikintisi bir parça gök. Bir şiirden düşmüş olmalı bunlar. Böyle diyordu yoldan geçen biri.
Bomboş oturdum rüzgarı dinledim (yay burcundan dönen) . Irmağın dediklerine geçtim sonra. Geçip gidiyordum beni görmüyordu ot yüklü bir akşam, […]
Ey güzel harf güzel kağıt güzel kalem. sana nehirlerden rüzgarlardan söz ediyorum benim için nehirleri eğit, su yolları aç. ben […]
Bir buğday büyüyorsa şimdi Türkiye’de Yeminle aşkla büyüyor. Yeminle lavanta çiçekleri, haşhaşlar, kekikler aşkla büyüyor. Koyunlar, keçiler, sığırlar Mısır, pirinç, […]
Her gün böyle gelip dünyadaki yerini alıyor. ‘Zor olan, diyor, şiirin hayatını yaşamaktır. Yazmak sonra gelir hep.’ Bir bardak su […]
Ben senin krallığın ülkene yetiştim Kaldım gölge tanımayan güzelliğinle. Her sabah büyüten denizimizi böyle Gülüşlerindi o ülkede bilmez miyim. Sen […]
Küçüğüm, bu senin sesin, güzel ırmak Önce rüzgârın öptüğü, sonra benim öptüğüm Bu bitmemiş şiirler senin ayakbileklerin Soluğun, kokun, karnın, […]
Evet hep açık gidip gelen ağzın içindi; Gökyüzünün o huysuz maviliği içindi; Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi; Ölümün sefil, […]
Bir ilk çağıydı göğünün dünyada Ben geldim senin som akşamını açtım. Beyaz, bir yerdeydik hani oluruz ya Alınmış sularım flavtalarım […]
Şiir bir tuğlacının düşürdüğü tuğlanın yere düşmesinde değil havada asılı kalmasındadır.
Geceye hey dedim Bir bulut beyaz aydınlık geçiyor ve ben görüyorum Belki yalnızlık Kâğıt gibi bir kadın sana bakıp gülüyor […]
Kalıyordum artık ölümden konuşacaktık / Kalıyordu bir si – yah bir 3. Bir beyaza girdim. (İşittim bir vadiye rüzgâr iniyordu/ […]
Ben böyle bir deniz görmedim ne kadar seni düşündüm Gittim ne kadar bilmezsiniz ne türlü karanlık Baktım ki biri yok […]
Sessiz sedasız yaşayan bir ayrık otuydu Orta Anadolu’da Kıtlıktan önce. En küçük bir şeyden coşardı Mesela bir kuş uçmasın Kızılırmak […]
Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner Çayırları büyürken görürüm Her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bir […]
Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri […]
Manzara uyanır doğrular kendini Neden sonra gökyüzü gelir Aynasını tutar
Ben uyandım bir aşk demekti bu dünyada -Sesin, bir gülü bırakmak gibi bir şeydi Karaydım, kağıt gibiydim yaşamalarda Adım görseniz […]
Kuşlar kalkıyor Aya İrini üstünden Bir sap ot kulaklarının arkasında. Ben sonunda burdasın işte diyorum kendi kendime Burda eski bir […]
Nigâri, bir kâğıdı bir kalemi sevdi. Padişahları gördü Gala – ta’dan. II. Selim’le ava çıktı. I. François’yı, V. Charles’ı çizdi. […]
Her şey bir gece içinde oldu Sabahleyin her şey tamamdı. Bu gördüğünüz gökyüzü İlk defa gelip yerini aldı Gökyüzünün gelmesiyleydi […]
My love is like a red, red rose (e. e. cummings) Kırmızı kırmızı bir güldür aşkım İnce yüzünüzde. Kırmızı. Korkunç. […]
Biliyor musun sen bir şiirde ilk satırsın ilk sözcük Beyaz bir gül Beyaz bir gül ne kadar beyaz olursa o […]
I. Eleni’nin Elleri Bir gün Eleni’nin elleri geliyor Her şey değişiyor. İlk İstanbul şiirden çıkıp yerini alıyor Bir çocuk ilk […]
Bir rüzgar ilk başında belli Gökyüzünü çocukları büyütmüş Denizle kuşlarla evlerle var Dünyaya aşk diye hürlük diye En yavuz gerçek […]
Ben bütün çizgilerde oldum bütün o çizgilerde Her sefer böyle geldi vurdu yaşamama bir deniz Aldı bir yaşamadan bir yaşamaya […]
‘Kağıtlar, kitaplar, dedi, nereye elimi atsam. Kiminde yarım kalmış, nasılsa bitmiş bir şiir Kiminde. Hem her şey şiirlerde değil miydi? […]
Benim günlerim Soğanağa’da geçti Bir pencere, avuç kadar bir gök Sevim Matilda Hayrünnisa Eleni Her Allahın günü daha bir sevmek […]
Bir resimde bağdaş kurmuş oturuyor Hacı Bektaş Veli. Evi gibi yeryüzü. Bir bulut düşürmüş başını duruyor. Onunla gidip gelen. Uzakta […]
Siz dedim de f, o denizler aldı beni. Sabah haliniz o eski suları geçtim. Helene’nin baktığı denizlerde Paris’dim. Yeni sesler […]
Doğabilim Bitkileri öğreniyorum. Otları, çiçekleri Bir taflanı alıyorum. Taflan bu diyorum. Başlıyorum incelemeye tutup iki ucundan. Bir pelin yaprağını koparıyorum […]
İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul’dasın Havada kaçan bulutların hışırtısı Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor Yenicami Süleymaniye arkalarını kirli […]
Karahisari altınlı besmelesini yazıyor. Kamış bir kalemle. Yatık duruyor bir kalemtraş. Gümüş kakmalı, hattati ve imzalı. Hattı bozuk IV. Mehmet […]